Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/18086 E. 2015/12817 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18086
KARAR NO : 2015/12817
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

MAHKEMESİ :… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2009/229-2014/158

Taraflar arasında görülen davada ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/03/2014 tarih ve 2009/229-2014/158 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 01/12/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. A.. Ö.. ile davalı vekili Av. E…D…. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şirketlerle birlikte üstlendiği petrol arama ve üretim faaliyetlerinden kaynaklanan rizikolardan doğacak zararların bir yıllığına davalı tarafından yangın all risk, üçüncü şahıs mali mesuliyet ve artı kuyu kontrol sigorta poliçesi ile sigortalandığını, poliçe kapsamında Doğu Ayazlı boru hattında hasar meydana geldiğini, hasarın artmasını önleyici her türlü tedbiri alan müvekkilinin hasarı davalıya ihbar ettiğini, davalının hasarın bir kısmını ödemeyi kabul etmediğini, bir kısmını ise kabul etmesine rağmen ödemediğini, poliçede, sigorta tazminatının teknik şartnamede belirtilen sürelerden sonra ödenmesi halinde müvekkiline, cezai şart mahiyetinde olan gecikme cezası talep hakkının tanındığını ileri sürerek, davalı tarafça kabul edilmeyen 140.760 USD ile bu miktara dava tarihine kadar işleyecek en yüksek reeskont faizinin 2 katı oranında gecikme cezası olan 91.298,50 USD’nin, davalının kabul ettiği halde dava tarihine kadar ödemediği 107.948,34 USD’nin ve 70.016,49 USD gecikme cezasının ve davalı tarafından gecikmeli olarak ödenen 1.257.118,31 USD’nin dava tarihine kadar işlemiş gecikme cezası olan 751.010,83 USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, talebin zamanaşımına uğradığını, sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen zararın tamamının müvekkilince ödendiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmemesi sebebiyle gecikme cezasının istenilemeyeceğini, kusuru bulunan davacının gecikme cezasını isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddine istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki poliçe kapsamında davalı tarafından yapılan ödemeler dışında davacının talep edebileceği bakiye zarar ve gecikme cezası toplamının 389.870,53 USD olduğu gerekçesiyle bu miktarın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki (2) nolu bendin, davalı vekilinin (3) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Ancak, hükme esas alınan 04.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda, sigorta poliçesi kapsamında bulunan hasara ilişkin olarak 15-25.05.2007 tarihlerinde yapılan çalışmalar nedeniyle davacının talep edebileceği miktar, davacı tarafça talep edilen %25 oranındaki stopajın ödendiğine dair belge bulunmadığı, bu nedenle stopajın hasara dahil edilemeyeceği kabul edilerek belirlenmiş ise de davacı tarafça, davalı taraftan her zaman stopajlı tutarların talep edildiğinden, davalının da stopajlı tutarlara göre ödeme yaptığından bahisle bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ve itiraz dilekçesi ekinde de yapılan stopaj ödemesine ilişkin belgeler sunulmuştur. Bu durumda mahkemece, davacının hükme esas alınan bilirkişi raporuna yaptığı itiraz üzerinde durularak anılan döneme ilişkin olarak stopajın ödenip ödenmediğinin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Öte yandan, işbu dava 07.04.2009 tarihinde açılmış olup davacı tarafça da bu tarihe kadar oluşan alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş olmasına rağmen hükme esas tutulan 04.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda, dava tarihini aşacak biçimde 31.12.2009 tarihine kadar gecikme cezasının hesaplanması ve mahkemece de bu miktar üzerinden hüküm kurulması da doğru olmamış, hükmün bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin herbir yandan ayrı ayrı alınarak yekdiğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 01/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.