Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/17996 E. 2014/20012 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17996
KARAR NO : 2014/20012
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : KADİRLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2013
NUMARASI : 2013/148-2013/501

Taraflar arasında görülen davada Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/12/2013 tarih ve 2013/148-2013/501 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı K.. G.. vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 02/12/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılardan asil M.. K.., tüm davacılar vekili Av. A.. İ.., davalılardan asil K.. G.. ve davalılardan K.. G.. vekili Av. İ.. M.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, Kadirli İlçesi Savrun Mahallesi 230 ada 32 parsel sayılı taşınmazın tapuda müvekkilleri adına kayıtlı olduğunu, bu parsel üzerinde mobilya mağazası ve üstünde de ev olduğunu, mobilya mağazasının müvekkillerinden Murat tarafından işletildiğini, bitişikteki 230 ada 33 parsel sayılı taşınmazda davalılardan K.. G.. tarafından kazı çalışması yaptırıldığını, bu kazı çalışması sırasında müvekkillerine ait binadaki kolonlarda çatlama ve kırılmalar meydana geldiğini, binanın yıkılma tehlikesi yaşadığını, binadaki zararların Kadirli Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/50 D.İş. sayılı dosyası ile tespit ettirildiğini, davalının yaptırdığı kazı çalışması nedeni ile müvekkillerinin binasında oluşan zararın tamirinin mümkün olmadığını, binanın yıkılması gerektiğini, mobilya mağazasına müşterilerin girmemesi sebebiyle ticari kazançta düşüş yaşandığını, psikolojik açıdan da zor günler yaşadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkillerinden Hatice ve Halil için ayrı ayrı 70.000 TL maddi tazminatın ve 5.000 TL manevi tazminatın,
müvekkili Murat için 10.000 TL ticari zarar tazminatının ve 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan faizi ile tahsiline (davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile ve müvekkillerine yaptığı ödemelerde tekerrür olmamak kaydı ile) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, İnşaat .. Risk Sigorta Poliçesi Özel Şartları “Özel İstisnalar” bölümü 3. madde uyarınca “Titreşim, desteğin yerinden kaldırılması veya zayıflaması neticesinde herhangi bir mala veya araziye veya binaya vaki hasar veya bu hasardan dolayı herhangi bir şahıs veya mala vaki zarar veya hasarlar teminat dışıdır” şeklinde bir düzenleme mevcut olduğunu, yine İnşaat Sigortası Genel Şartları A-4/I hükmü uyarınca da meydana gelen hasarın teminat dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı K.. G.. vekili, meydana gelen bir zarar var ise sigorta şirketinin sorumluluğunun olduğunu, hasara uğrayan binanın altından geçen kanalizasyon hattındaki sızma nedeni ile zemin toprak yapısının gevşek olması sebebiyle toprak göçmesi neticesinde hasarın oluştuğunu, bu hasarın oluşmasında esas kusurun Kadirli Belediyesi’ne ait olduğunu, inşaat yapım işinin sorumluluğunun yüklenicide bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacılar vekili ve davalı K.. G.. vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 13/12/2013 tarihli kararı ile bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu kazanın davaya konu alanda yapılan binanın temel çalışmaları sırasında dava dışı M.. E.. tarafından perde betonunun dökümü sırasında meydana gelmiş olması, duruşmada dinlenen tanık anlatımlarına göre, davaya konu inşaatın yapım çalışmaları sırasında dava dışı M.. E… birlikte çalıştığı arkadaşları dışında binayı yaptıran davalı K.. G.. tarafından görevlendirilen bir inşaat mühendisinin bulunması ve dava dışı M.. E..i’nin dava konu alanda yapılacak olan inşaata ilişkin talimatları davaya konu inşaatta görevli olan inşaat mühendisinden alması, bu haliyle hizmet sözleşmesini eser sözleşmesinden ayıran en önemli unsur olan bağımlılık ilişkisinin davaya konu olayda bulunması, bir başka deyişle; dava dışı M.. E.nin davalı K.. G..’e bağlı olarak onun talimatları doğrultusunda işini yapması nedeniyle davalı K.. G.. ile dava dışı M.E.i arasında arasındaki ilişkinin hizmet ilişkisi olduğu ve bu nedenle davalı Kaleder’in davaya konu kaza nedeniyle oluşan zarardan 818 Sayılı Borçlar Kanunun 55. maddesi gereğince sorumlu olduğu, açılan davaya davacı H.. K.. mirasçıları tarafından devam edildiği gerekçesiyle davacı H.. K.. yönünden maddi ve manevi tazminat bakımından mahkemece daha önce verilen hükmün Yargıtay tarafından bu talepleri yönünden onanmış olması nedeni ile yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı M.. K.. yönünden 10.000 TL’lik maddi tazminat talebinin davacının vaki feragat beyanı nedeni ile reddine, davacılar Murat ve H.. K.. yönünden manevi tazminat talepleri bakımından mahkemece daha önce verilen hükmün Yargıtay tarafından bu talepleri yönünden onanmış olması nedeni ile yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı A.. Ş.. yönünden daha önce verilen kararın taraflarca temyiz edilmemiş olması nedeni ile kesinleşmiş olması nedeni ile bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı H.. K.. mirasçıları tarafından devam ettirilen maddi tazminat talebi yönünden kabulü ile 70.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı K.. G..’den alınarak davacı H.. K.. mirasçılarına ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı K.. G.. vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı K.. G.. vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davacılardan Hatice ve H.. K..’na ait taşınmaz üzerindeki binanın kolonlarında, bitişikteki taşınmazda davalılardan K.. G.. tarafından kazı çalışması ve inşaat nedeniyle çatlama ve kırılmalar meydana geldiği, binanın yıkılma tehlikesi yaşadığı iddiası ile açılan binadaki zararların davalılardan tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemizin bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu karar verilmiş ise de, Dairemizin 13.12.2012 tarihli kararında, davalı K.. G..’in yararına BK.nun 55.maddesinin uygulanması yönünden bu davalı ile dava dışı yüklenici arasındaki sözleşmenin incelenmesi gerektiği yönünden bozma yapılmış olup, sair temyiz itirazları bozma sebep ve şekline göre incelenmemiştir. Diğer bir deyişle; davalı K.. G..’in davacı H.. K.. ve zararın sigorta kapsamında olduğu savunması yönünden davalı sigorta şirketine yönelik yaptığı temyiz itirazları Dairemizce incelenmemiş bulunmaktadır. Bu itibarla mahkemece açıklanan hususlar yönünden inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacı H.. K.. ve davalı sigorta şirketi yönünden kararın onandığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiş kararın davalı K.. G.. yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı K.. G.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı K.. G.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı davalı K.. G.. yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı K.. G..’e verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.