Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/17945 E. 2015/12483 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17945
KARAR NO : 2015/12483
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 39. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2014
NUMARASI : 2012/250-2014/48

Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) 39. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/02/2014 tarih ve 2012/250-2014/48 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24/11/2015 günü hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. L. Ö. ile asıl ve birleşen davada davalı vekili Av.G. Y. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının şirketin ortağı ve eski yönetim kurulu başkanı olduğunu, 25.07.2007 tarihli hisse devir sözleşmesi ile paylarının bir kısmını dava dışı Kamil Barlın’a devrettiğini, sözleşmenin 9. maddesinde hisselerin devirleri tamamlanana kadar doğmuş ve bu tarihten önceki bir dönemle ilgili olupta sonradan ortaya çıksa bile her türlü vergi vs. borçtan davalının sorumlu olacağının düzenlendiğini, ayrıca 6762 sayılı TTK’nın 336. maddesine göre yönetim kurulu üyelerinin defterlerin intizamsız surette tutulması, Yasa’nın, anasözleşmenin kendilerine yüklediği vazifeleri kasten ve ihmal neticesi olarak yapmamaları durumunda sorumluluklarının bulunduğunu, şirketin 2006 dönemi vergi incelemelerinde KDV indirimleri nedeniyle şirkete ceza uygulandığını, 15.02.2012 tarihinde 226.229,97 TL tutarlı ödeme emri gönderildiğini, davalının yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, asıl davada itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiş, birleşen davada ise dava tarihine kadar 24.615,76 TL vergi borcu ödediklerini ileri sürerek, anılan miktarın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin müvekkili ile Kamil Barlın arasında düzenlendiğini, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, yönetim kurulu başkanı olarak sorumluluğu olmadığını, şirket ile sponsorluk sözleşmeleri gereğince alacağı bulunduğunu, bu alacaklarına ilişkin olarak takas haklarını kullandıklarını savunarak, davaların reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, asıl davada takip tarihi itibariyle muaccel alacak bulunmadığı, vergi ödemelerinin icra takibinden sonra yapıldığı, asıl davanın erken açıldığı, birleşen davada şirketin 24.615,76 TL vergi cezasını ödediği, hisse devir sözleşmesinin 9. maddesine göre davalının vergi borcundan sorumlu bulunduğu, sponsorluk sözleşmelerinin işbu dava ile ilgisinin olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın erken açılması nedeniyle reddine, birleşen davanın kabulüne, 24.615,76 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, anonim şirket hisse devrinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkin olup, davacı taraf 25.07.2007 tarihinde anonim şirket hisse devir sözleşmesi imzalandığını, davalının hisselerini dava dışı Kamil Barlın’a devredeceğini, sözleşmenin 9. maddesine göre davacı şirketin hisselerinin tamamı Kamil Barlın’a devrinin tamamlandığı tarihe kadar doğmuş ve bu tarihten önceki dönemle ilgili olup sonradan ortaya çıksa bile her türlü vergi vs. borçtan davalının sorumlu olacağının düzenlendiğini, bu kapsamda 2006 yılı vergi denetiminde şirkete ceza uygulandığını, ödedikleri miktardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek işbu davayı açmıştır. Mahkemece, asıl davanın itirazın iptali şekilde açıldığı, takip tarihi itibariyle ödenmiş vergi cezası bulunmadığı gerekçesiyle, erken açılan davanın reddine, birleşen davada ise davacı şirketin ödemiş olduğu 24.615,76 TL vergi cezasının sözleşme hükümleri uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Oysa, taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesinde sözleşmenin konusunun davacı şirket hisselerinin Kamil Barlın’a hangi şartlarda satılacağı ve Kamil Barlın tarafından payların hangi şartlarda alınacağı hususunu içerdiği, 4/1. maddede davacı şirket hisselerinin % 100’ü, bu hisselerin temsil ettiği tüm haklar ile birlikte 5.000.000 EURO bedel karşılığında Kamil Barlın’a devredileceği, 4/3. maddede hisselerin devrinin davacı şirketin tüm bilanço ve gelir gider hesaplarının incelenmesini müteakip yapılacağı, 4/4. maddede hisselerin önce % 51 kısmının, bilahare 31.12.2008 tarihine kadar tamamının devredileceği düzenlenmiş olup, davalı tarafın hisselerinin % 51 kısmını dava dışı Kamil Barlın’a devrettiği, hisselerin kalan kısmının halen davalı üzerinde kaldığı, hisse devri öncesi davalının payının 1996/2000 pay olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu bağlamda, sözleşme hükümlerinin bir bütün olarak ve amaçsal olarak yorumu sonucunda, taraflar arasında hisselerin tamamının devri konusunda anlaşma yapıldığı, sözleşmenin 9. maddesindeki hükmün de tarafların karşılıklı olarak tüm sorumluluklarını yerine getirmeleri durumunda geçerli olacağının kabulü gerekir.
Bu itibarla, mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin yukarıda yapılan açıklamalara göre değerlendirilerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde birleşen davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin asıl davaya yönelik tüm, davalı vekilinin birleşen davaya yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin asıl davaya yönelik tüm, davalı vekilinin birleşen davaya yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davacıdan alınıp, asıl ve birleşen davada davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 30,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24/11/2015tarihinde oybirliğiyle karar verildi.