Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/17822 E. 2015/8452 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17822
KARAR NO : 2015/8452
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 23. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2014
NUMARASI : 2013/18-2014/184

Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 23. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19.06.2014 tarih ve 2013/18-2014/184 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın 1967–1968 yıllarından beri hissedarı ve davalı Banka’nın 1967–1968 yılında çıkardığı 50.000,00 TL (Eski TL) karşılığında satın alınan hisse senetlerinin maliki olduğunu, müvekkilinin bu hisse senetlerini 01/09/2009 tarihinde davalı bankanın mersin şubesine ibraz ederek yeniden değerlendirme fonlarıyla artan sermayesinden bedelsiz pay alma talebinde bulunduğunu, davalı bankanın M. Şubesi’nin hisse senetleri değişim makbuzu karşılığında B Grup 4, 5, 6 tertip hamiline ve nama yazılı hisse senetlerini teslim aldığını, bu hisselerin G. Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş.’de müvekkili adına açılan 310210 numaralı yatırım hesabında işlem görmek üzere tutulduğunu, davalı bankanın 12/04/2010 tarihinde verdiği yazılı cevapta muhtelif yıllarda yaptığı yeniden değerlendirme fonlarıyla artan sermayesinden bu hisselere isabet eden değerlerine hiç değinmeden senetlerin 1967 – 1968 yıllarındaki değerlerine göre hesaplama yaparak isabet eden temettü payı olan 2005 yılı için 0,88 TL, 2006 yılı için 0,82 TL ve 2008 yılı için 1,08 TL almaya hakkının olduğunu bildirdiğini, yeniden değerlendirme fonunun şirket bilançosunda yer alan bir mal varlığının zamanla değer kazanmasından oluşan değer artışının sermayeye eklenmesi anlamına geldiğini, Vergi Usul Kanunun mükerrer 298. maddesine göre, bankaların bilançolarında yer alan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerlendirmeleri sonucu ortaya çıkan değer artışlarını sermayeye ilavelerinde bu artan sermayeyi hissedarlarına hisse nispetinde bedelsiz olarak dağıtmak zorunda olduklarını, davalı bankanın en azından 1981 yılından itibaren bu yolla artan sermayeden müvekkiline bedelsiz hisse senedi vermek zorunda olduğunu,müvekkilinin bu yolla artan sermayeden pay isteme hakkının zaman aşımına uğramasının söz konusu olmadığını belirtilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, müvekkilinin ibraz ettiği hisse senetlerine isabet eden bedelsiz paylardan şimdilik 10.000,00 TL’lik kısmının aynen teslimi, aynen teslim mümkün değilse bedellerinin ödenmesi yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bankaların bilançolarında yer alan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerlendirme sonucu değer artışlarının nakit karşılığı hisse senedi ihraç etmek suretiyle sermaye artımında bulunmaları ve taahhüt edilen pay bedellerinin ödenmiş olması şartıyla sermayelerine ilave edebileceklerini, davacı tarafın talebi üzerine 50.000 eski TL nominal değerde hisse senetlerinin değişim işlemleri ve bedelsiz sermaye artırımı işlemlerinin bankalarınca tamamlanarak 39.32 nominal değere ulaşan hisse senetlerinin 08.10.2009 tarihinde davacının yatırım hesabına geçildiğini, davacının müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı Banka’nın 2002 yılı öncesinde yeniden değerlendirme fonundan kaynaklı sermaye artırışına ilişkin davacı payını ödediği ve 2002 yılı sonrası için ise yeniden değerlendirme fonundan kaynaklı sermaye artışına gitmeyip bu fonu özvarlık olarak değerlendirdiği gerekçesiyle davacı yanın yerinde görülmeyen davasının reddine karar verilmiştir.
Kararı,davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.