Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/17575 E. 2015/12649 K. 26.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17575
KARAR NO : 2015/12649
KARAR TARİHİ : 26.11.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2012/84-2014/56

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11.03.2014 tarih ve 2012/84-2014/56 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24.11.2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. …ile davalı vekili Av. A.. G.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdinde bulunan hesaplarından, eski ortakları ile devam eden hukuki süreçte, talimatı olmadan tanımadığı kişilere ve hesaplara EFT, havale, virman vb. işlemlerin yapıldığını, müvekkilinden habersiz hesap açıldığını, ortağı olduğu kollektif şirketten kâr payı ödemeleri yapılmasına rağmen, bu paraların başka kişi ya da hesaplara aktarıldığını, para çekilmediği halde “kendisi” ibaresi yer alan imzasız dekontlar ile para çekildiğini, tespit edebildikleri kadarıyla 87.393 Euro ve 356.852,58 USD alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek, şimdilik anılan meblağın temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosyaya sunulan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının ortağı olduğu kişiler ve şirket ile ilgili kendisine ait olmayan para transferlerinin, kendi hesapları üzerinden yapıldığı, ortaklık ilişkilerinin sürdüğü dönemde bu işlemlere internet bankacılığı ile vakıf olan davacının, aradan uzun yıllar geçtikten sonra bu işlemlerin varlığından haberdar olmadığı iddiasıyla işbu davayı açtığı, hesapların 1999-2004 tarihli oldukları, en fazla 6 ay vade ile açılmış ve uzatılmaksızın vade bitiminden çekilmiş dava konusu hesaplar üzerinden ortalama 10 yıl geçtikten sonra, hesabın başkasına ödendiği iddiasının hayatın olağan akışına uymadığı, üstelik davalı banka ile ilişki kurulmasının sebebi olan şirket ortaklığının 2006 yılında sonlanmasına rağmen, bu tarihten çok önce vadesi dolan hesapların hiç soruşturulmamasının makul bir yaklaşım olarak kabul edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye
Ahmet Özgan H.G.Vuraloğlu M.U.Tarhan S.Köksal Dr. A.Aslan