Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/17542 E. 2014/20151 K. 22.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17542
KARAR NO : 2014/20151
KARAR TARİHİ : 22.12.2014

MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2013
NUMARASI : 2011/736-2013/628

Taraflar arasında görülen davada Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/11/2013 tarih ve 2011/736-2013/628 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait emtianın davalı tarafından taşınması esnasında nakliye aracının elektrik ve telefon tellerine takılarak kaza yaptığını, 3.500 Euro tutarında hasar meydana geldiğini ileri sürerek 3.500 Euro’nun olay tarihinden itibaren işleyecek bankaların uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Islah dilekçesi ile 3.500 Euro’nun ödeme günündeki TL karşılığı olarak dövize uygulanacak faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, taşınan kazan emtiasının yüklemesinin tamamen davacı personeli tarafından yapıldığını, yükleme ve muhafaza tedbirleri alınmasınan davacı yanca yerine getirildiğini, müvekkilinin hiç bir müdahalesinin olmadığını, fabrika çıkışında bulunan elektrik ve telefon tellerinin olması gerekenden daha alçakta bulunması sonucu kazanların tellere çarparak bir adet kazanda hasarın meydana geldiğini, müvekkilinin hiç bir sorumluluğunun bulunmadığını, taşınan kazan emtiasının değerinin gizlendiğini, istenen faiz türünü kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların kazanın meydana gelmesinde % 50 oranında kusurlu olduğu, bu doğrultuda hasardan sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 4.202,10 TL’nin 25.06.2011 tarihi ile işlemiş yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl karara yönelik davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki 3 nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekilinin 17.02.2014 tarihli tashih kararına yönelik temyizine gelince; Gerekçeli kararda mahkemece, reddedilen miktar yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş, davalı vekilinin tashih talebi üzerine 17.02.2014 tarihinde hükmün tashih edildiği belirtilerek davalı yararına 1.320,00 TL vekalet ücreti takdirine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 304/1. maddesi uyarınca hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. 305/1. maddesi gereğince de taraflardan biri, hüküm yeterince açık değil veya icrasında tereddüt hasıl oluyor yada birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar tavzih suretiyle hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Aynı maddenin 2. fıkrası hükmü uyarınca, hüküm fıkrasında taraflara tanınan
haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Somut uyuşmazlıkta, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer verilmeyen vekalet ücretine dair hükmün tashihen hükme eklenmesi mümkün olmayıp, 17.02.2014 tashih kararının davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Davalı vekilinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece, taraflar eşit oranda müterafik kusurlu kabul edilerek davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği halde reddedilen kısım yönünden kendini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmolunmaması doğru olmamış, kararın bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin asıl karara yönelik tüm, davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin 17.02.2014 tarihli tashih kararının davacı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin asıl kararının davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.