Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/17506 E. 2015/6002 K. 29.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17506
KARAR NO : 2015/6002
KARAR TARİHİ : 29.04.2015

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … (Kapatılan) 51. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/07/2014 tarih ve 2010/471-2014/257 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, davalının ihraç ettiği emtianın … ve …’den Mısır’ın Alexandria limanına taşındığını, taşınan malın alıcı tarafından teslim alınmadığını, konşimentodaki ihbar yerine bildirilmesine rağmen alınmayan konteynerlerin liman sahasında beklediği 70 gün için 80.546,00 USD demuraj ücreti tahakkuk ettiğini, 119.000 TL de konteyner bedeli alacağı bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; 199.546,00 USD alacağın dava tarihinden işleyecek ticari faizle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; birleşen davada ise demuraj ücreti ve konteyner bedeli için 271.216 USD istemiştir.
Davalı vekili, konteyner taşıma türünün FCL olduğunu, konteynerlerin iade yükümlülüğünün gönderilen alıcıya ait olduğunu, konşimento kaydına göre demurajın alıcı tarafından ödenmesi gerektiğini, davalı taşıtan ve yükleten sıfatını haiz olduğundan borçtan sorumlu olmadığını, TTK’nın 1110. maddesine göre konşimentonun taşıyan ve gönderilen arasındaki hukuki ilişkide esas alındığını, taşıtan ile taşıyan arasındaki ilişkinin navlun sözleşmesine göre tayin edileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; sunulan faturaların … Nakliyat A.Ş. tarafından düzenlendiği, konşimentolarda da aynı zamanda … Transport S.A. unvanı olduğu, bu suretle davacının aktif husumet ehliyetinin sabit olmadığı, davacı yanca dosyaların takip olunmadığı, konşimentolarda gecikme ödemelerinin alıcı (gönderilen) tarafından yapılacağı kaydının olduğu, talebin Türkiye’deki davalıya (yükleten, taşıtan sıfatını haiz olmakla) yöneltilmesinin yerinde bulunmadığı, bu suretle davalının husumet ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle; asıl ve birleşen davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, demuraj ücreti ile konteyner bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, dosyaya sunulan faturaların… Nakliyat A.Ş. tarafından düzenlendiği, konişmentolar üzerinde … Transport SA ile taşıyıcı olarak … Nakliyat A.Ş. ünvanlarının yer aldığı, … Gümrük Müdürlüğü’nden getirtilen bir kısım konişmentolarda ise … Nakliyat A.Ş. ünvanının bulunduğu; bu nedenle davacının aktif dava ehliyetinin belirlenemediği anlaşılmaktadır. Bu sebeple, yazılan müzekkere cevapları akıbeti araştırılıp, yargılama sırasında eksikliği belirlenen konişmentolar ve diğer belgelerin ibrazı sağlanarak, davacının aktif dava ehliyetinin tespiti gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Ayrıca, kural olarak, sürastarya ücretinin borçlusu, taşıma sözleşmesinin tarafı olan taşıtandır. Borçlar Kanununu hükümlerine göre sözleşmeye taraf olmayan üçüncü kişiye borç yüklenememektedir. Gönderilenin borçlu olabilmesi için bu duruma ilişkin bir şartın sözleşmede bulunması gerekli ancak yeterli değildir. Gönderilenin sürastarya ücretinin borçlusu olabilmesi için öncelikle yükü teslim alması gerekir. Yani yükün ya bizzat konişmento uyarınca şeklen hak sahibi görünen gönderilen ya da gönderilen adına hareket etme yetkisi bulunan bir temsilcisine teslim edilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte gönderilenin sözkonusu ücretten sorumlu olabilmesi için konişmentoda borçlu olarak gösterilmesi de gerekmektedir. Buna göre, somut olayda taşınan malın alıcı tarafından teslim alınmadığı konteynerlerin liman sahasında beklediği iddia edildiğinden yükün teslim edilip edilmediği araştırılarak, yükün yukarıda açıklandığı üzere teslimi ve taşıma sözleşmesinde sürestarya ücretinden alıcı gönderilenin sorumlu olacağına ilişkin bir hüküm bulunması halinde alıcının sorumlu olacağı değerlendirilmeksizin sadece konişmentodaki kayda dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.