Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/17474 E. 2014/20132 K. 19.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17474
KARAR NO : 2014/20132
KARAR TARİHİ : 19.12.2014

MAHKEMESİ : DÜZCE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/10/2013
NUMARASI : 2010/547-2013/707

Taraflar arasında görülen davada Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/10/2013 tarih ve 2010/547-2013/707 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankaların müşterisi olup internet bankacılığı işlemleri gerçekleştirdiğini, müvekkili yetkilileri tarafından kullanılan telefon sim kartının bloke edilip sahte kimlikle yenisi çıkartılarak davalı Akbank nezdinde bulunan 28.500 TL’nin üçüncü şahıs hesabına havale edildiğini, diğer banka nezdinde bulunan 15.000 TL’nin ise önce davalı Akbank’taki hesaba aktarılıp daha sonra 18.000 TL olarak üçüncü şahıslara havale edildiğini ileri sürerek, toplam 46.500 TL’nin 21.10.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davalı Kuveyt Türk Katılım Bnakası A.Ş’nin sorumluluğunun 15.000 TL olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu kapsamında, Ö..Ltd. Şti. isimli bayii den hattın bloke edildiği, sonrasında yeni bir kart çıkartıldığı ve kimliği belirlenmeyen kişilere bu kartın teslim edildiğinin öğrenildiği, davacı tarafça şirket kayıtlarında yapılan incelemede kimliği bilinmeyen şahısların davacının internet şube kullanıcı kodunu ve şifresini bilinmeyen bir şekilde ele geçirerek 21/10/2010 tarihinde saat 11:36’da davacı şirketin A.. A.Ş. Düzce Şubesi’nde bulunan internet hesabına girdikleri ve 11:44’te hesaptaki paradan 28.500,00 TL’yi Türkiye İ.Bankası Sofular İstanbul şubesindeki 0250793 nolu İ.. B..ye ait hesaba EFT yoluyla gönderdikleri, yine davacı şirketin Kuveyttürk Katılım Bankası A.Ş. bünyesindeki hesabına girerek bu hesaptaki 15.000,00 TL parayı önce davacının Akbank A.Ş. Düzce Şubesi’ndeki hesabına EFT yoluyla gönderdikleri, sonrasında da tekrar Akbank A.Ş. Düzce Şubesi’ndeki hesaba girerek 18.000,00 TL’yi Türkiye İş Bankası Sofular İstanbul Şubesi’ndeki 0250793 nolu İ..B..ye ait hesaba EFT yoluyla gönderdikleri, bankaların kendilerine yatırılan paraları mudilerine istendiğinde veya bedelli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmek yükümlülüğünde bulundukları, yine ödünç alan olarak akdin sonunda ödünç verilen parayı kararlaştırılmış ise faizi ile birlikte iadeye mecbur oldukları, bankadan usulsüz işlemlerle çekilen paraların bankaların zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağının devam ettiği, davalı bankaların hafif kusurlarından dahi sorumlu oldukları, dava
konusu olayda sim kartının kopyalanması değil, davacının kimlik bilgilerinin kullanılarak sahte kimlik ile sim kartın iptal edilerek yeni sim kartı çıkartılmış olması ve söz konusu işlemin V..Telekomünikasyon A.Ş.’nin yetkili bayi Ö..Ltd. Şti tarafından gerçekleştirilmiş olması nedeniyle davalı V…Telekomünikasyon A.Ş.’nin de dava konusu olayda sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle, davalı İ.. B.. hakkında açılan davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, diğer davalılar aleyhine açılan davanın KABULÜ ile 46.500,00 TL maddi tazminatın 21/10/2010 Tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte (Davalı K..KATILIM BANKASI A.Ş’nin 15.000,00 TL’den sorumlu olmak üzere) davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar A.. TAŞ vekili, K.. Türk Katılım Bankası A.Ş. vekili ve V..Telekomükasyon A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar Akbank TAŞ vekili ile K..Türk Katılım Bankası A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı V..Telekomünikasyon A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, davalı bankalar nezdinde açılmış olan davacıya ait hesaplardaki paraların davacının bilgisi ve izni dışında internet yolu ile yapılan işlemler sonucu çekilmesi suretiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Bankalar, kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür (4491 sayılı Yasa ile değişik 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 10/4 ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 61 nci maddesi). Bu tanımlamaya göre mevduat, ödünç ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. Borçlar Kanunu’nun 306 ve 307 nci maddeleri uyarınca ödünç alan akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı Yasa’nın 472/1 nci maddesi uyarınca usulsüz tevdide paranın nef’i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir. Usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinde ispatlandığı takdirde mevduat sahibinin kusurundan söz edilebilir ve banka bu kusur oranı üzerinden hesap sahibinin alacağından mahsup talebinde bulunabilir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; usulsüz işlemin gerçekleşmesinde davalı Vodafone A.Ş’nin de kusurlu olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, davacı ile bu davalı arasında internet bankacılığı ile ilgili bir sözleşme olmadığı gibi, dava konusu iddia edilen zarar, aslında diğer davalı bankaların zararıdır. Davacının alacağı, davalı bankalar açısından aynen devam etmektedir. Davacı talebini, akidi davalı bankalara yöneltmelidir. Şayet usulsüz işlemde davalı Vodafone A.Ş’nin bir kusuru mevcut ise, bu hususu ileri sürme hakkı, mevduatı saklamakla yükümlü, bu davalının eylemi ile zarar gördüğünü ileri süren davalı bankalara aittir. Bu durum karşısında, davacının açtığı davada davalı V… A.Ş’ye husumet düşmeyeceği dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın anılan davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar A.. TAŞ vekili ve K.. Türk Katılım Bankası A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, V..Telekomünikasyon A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı V..Telekomünikasyon A.Ş. yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.381,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı A..T.A.Ş’den alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 1.000,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş’den alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı Vodofone Telekomünikasyon A.Ş’ye iadesine, 19/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.