Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/17307 E. 2015/3368 K. 11.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17307
KARAR NO : 2015/3368
KARAR TARİHİ : 11.03.2015

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/04/2014 tarih ve 2010/341-2014/380 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, davalı tarafından işlemleri yürütülen … faizsiz bankacılık diye adlandırılan sisteme 26/12/2005 tarihinde 100.000.00 TL yatırdığını, dini inançları nedeniyle kar ortaklığına dayalı bu sisteme bütün birikimini yatıran müvekkilinin düzenli olarak aylık kar payını davalı … Siirt Şubesi’nden çektiğini, işlemler nedeniyle aşinalık ve tanışıklık gelişen …adlı personelin işlemlerini yürüttüğünü, gerek bankanın gerekse bu çalışanın yarattığı güvene dayalı olarak aylık reddiyat dekontlarını yeterince incelemeden imzaladığını, davalı çalışanı … bu güveni suistimal etmek suretiyle bütün parayı 10/03/2006 tarihinde kendi zimmetine geçirdiğini, müvekkiline sağladığı güvenden de yararlanmak suretiyle tüm parayı müvekkiline ödemiş olduğuna dair dekont imzalattığını, bu işlemden sonra bir süre daha müvekkiline her ay rutin şekilde kar payı adı altında kendi cebinden hesabında ödemeler yaptığını, davalı çalışanı … hakkında dava açıldığını ve Siirt Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007/263 Esas, 2010/32 Karar sayılı ilamı ile mahkum edildiğini, bu nedenlerle 213.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı Vakıfbank vekili, davanın taraf ve husumet açısından reddi gerektiğini, davaya konu işlemin üzerinden kanuni bir yıllık süre geçmiş olduğundan açılan davanın zamanaşımı yönünden de reddi gerektiğini, ceza dosyası kapsamından, bilirkişi raporlarından bahse konu hesaba ilişkin hesap hareketlerinde davacı tarafından imza edilen tediye fişinden ve ayrıca bankalarının teftiş raporlarından da açıkça anlaşıldığı üzere davacı Masum Değer’in bahse konu 100.000 TL’yi ev almak maksadıyla Kuveyt Türk hesabından 10/03/2006 tarihinde 100.940,10 TL’lik tediye fişi ile çektiğini ve ardından ev alamayınca istediğinde tekrar kendisine ödemek üzere …’ye borç olarak verdiğini, paranın çekildiği ve tekrar … getirildiğinin Masum Değer tarafından da kabul edildiğini, … ile davacı Masum Değer arasındaki bu para alış verişinin şahsi bir borç alacak ilişkisi olduğunu, davacının dava dilekçesinde ana para ve kendisince tespit ettiği faizden oluşan
…/…

toplam 213.00 TL’ye dava tarihinden itibaren ayrıca faiz talep etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bankaları sorumlu tutulacak ise sorumluluğun miktarının 100.000 TL olduğunu, faiz talep edilecek ise ancak dava tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Kuveyt Türk vekili, davalı müvekkili bankanın şubesi bulunmadığı şehirlerde başka bankalar ile yaptığı muhabirlik anlaşmaları doğrultusunda ilgili şehirlerde şubesi bulunan bankalar aracılığı ile müşterilerine hizmet sunduğunu, müvekkili bankanın Siirt ilinde şubesi bulunmaması sebebiyle davalı …Bankası …. arasında da bir protokol akdedildiğini, ilgililerin … Bankası Şubelerine gitmek suretiyle müvekkili banka nezdinde özel cari hesap ya da katılma hesabı açtırabildiklerini ve bu hesaplarında tasarrufta bulunabildiklerini dava konusu olayda davalı müvekkili bankanın hiçbir kusuru ya da ihmalinin bulunmadığını, tüm işlemlerin davalı …Bankası Siirt Şubesi’ne ait personelin yaptığını, müvekkili bankanın, davalı … Bankası Siirt Şubesi’nden gelen ve yine … Bankası Mecidiyeköy Şubesi’ne iletilen talep ve talimatlar doğrultusunda hareket ettiğini ve bu talimatlara istinaden davacıya ait hesap kapatılarak hesaptan davacıya ödeme yapıldığını, davacının, hesap kapatılmamış olsa idi doğacağını iddia ettiği muhtemel kar payı bedelinin tahsilini talep etmesinin hiçbir haklı nedene dayanmadığını, davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı … A.Ş.’de hesabının bulunduğu, bu hesaptaki parayı davalı bankalar arasındaki anlaşma gereği diğer davalı … aracılığıyla kullandığı, davalı … ..Şubesi çalışanı … davacıya ait parayı zimmete geçirdiğinin maddi olay olarak ceza mahkemesinde kabul edildiği, hukuk mahkemesinin bu tespit ile bağlı olduğu, davalı bankaya mevduat olarak bırakılan paranın bankanın güvencesinde olduğu ve bu paranın en son işlem tarihinden itibaren 10 yıllık süre içerisinde talep edilebileceğinden zamanaşımının gerçekleşmediği, davalı bankanın kendi elemanının gerçekleştirdiği zimmet suçundan dolayı BK’nın 55. maddesi gereğince kusursuz olarak sorumlu olduğu, diğer davalı bankanın da hesap sahibi olarak sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 100.000,00 TL alacağın ve 50.845,84 TL yoksun kalınan kar payının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankalardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 7.724,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı …’den alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 9.436,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı …’den alınmasına, 11/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.