Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/17244 E. 2015/12313 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17244
KARAR NO : 2015/12313
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2014
NUMARASI : 2013/198-2014/257

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/06/2014 tarih ve 2013/198-2014/257 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 17/11/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. P.. Y.. ile davalı vekili Av. Z.. K.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete 04.05.2010 tarihinde E… Enerji Elektrik Üretim Limited Şirketinden sahibi olduğu toplam 228 adet hissesini 1.045.000 ABD Dolar bedel karşılığında devir ve temlik ettiğini, hisse devir sözleşmesine istinaden müvekkili şirketin yasal yükümlülüğü gereğince 04.05.2010 tarihli olarak şirket adına fatura düzenlediğini, toplam satış bedelinin 1.553.079 TL olarak hesaplandığını, söz konusu 228 adet hissenin yarısı olan 114 hissenin müvekkili şirket tarafından iktisap tarihinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra satıldığından satış bedelinin yarısı olan 776.539.50 TL’ye 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 17/4.maddesindeki KDV istisnasının uygulandığını, ancak geri kalan 114 hisseye ilişkin satış bedeli olan 776.539,50 TL için herhangi bir KDV muafiyetinin söz konusu olmaması nedeniyle bu rakama % 18 KDV oranı uygulanarak 139.777.11 TL KDV tutarının faturaya yansıtılıp, davalı tarafa gönderildiğini, davalının faturaya itiraz edip iade ettiğini, bunun üzerine davalı şirket tarafından haksız şekilde itiraz ve iade edilen fatura tutarından tahsil edilemeyen 139.777.11 TL’lik KDV tutarı için icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı şirket tarafından haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, tarafların hisse devir sözleşmesinde gerçek hisse devir bedeli olarak mutabık kaldığı miktarın içerisinde KDV’nin yer aldığından bahsedilemeyeceğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin devir bedelini devir anında bloke çek olarak davacı şirket yetkili temsilcisine teslim etmek suretiyle ödediğini, devir sözleşmesinde toplam olarak belirlenen KDV dahil bedel olmasına rağmen davacı tarafça düzenlenerek gönderilen faturanın sözleşmeye aykırı şekilde KDV dahil olarak tahakkuk ettirildiğini, davacının bedeli alırken bedele KDV nin dahil olmadığı yönünde bir ihtirazı kayıt koymadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında gerçekleştirilen limited şirket hisse devir sözleşmesinde bedele KDV nin dahil olup olmadığının belirtilmediği, yine taraflar arasında düzenlenen beyan ve tekeffüller başlıklı belgede de KDV den hiç bahsedilmediği, KDV nin satıcı üzerinde kalacağına dair bir ibarenin yer almadığı, KDV Kanununun 8.maddesine göre, bu verginin mükellefi satıcı ise de, anılan vergi dolaylı bir vergi türü olup verginin kanuni yüklenicisi yada diğer deyimle taşıyıcısı mal veya hizmetin alıcısı olması, aynı yasanın 20. maddesinde de vergi matrahının “bedel” olduğunun açıkça belirtilmiş olması, 25/6 maddede ise KDV nin matraha (bedele) dahil olmadığına dair saptama sonucunda devir bedeli içinde KDV nin olduğundan söz edilemeyeceği, aksinin ispatı davalıya ait olmasına rağmen davalının yemin teklifinde bulunmadığı ve diğer delillerle aksini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.161,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 19/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.