Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/17104 E. 2014/18272 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17104
KARAR NO : 2014/18272
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : GEMEREK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2014
NUMARASI : 2014/31-2014/32 D.İŞ

Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/09/2014 tarih ve 2014/31-2014/32 D.iş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi talep eden alacaklı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Talep eden vekili, karşı tarafın, müvekkili banka nezdinde akdedilen 04/08/2008 tarihli T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Tarımsal Krediler Sözleşmesi’ni, müşterek borçlu /müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kefilin sorumluluğunun kredi sözleşmesindeki limit ile sınırlı olmayıp kendi temerrüdünün sonuçlarını da kapsadığını, asıl alacağın menkul rehniyle teminat altına alındığını ancak muaccel hale gelmiş alacak için borçlu- kefil hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceğini, borçlu-kefilin ihtara rağmen borcunu ödemediğini ileri sürerek, karşı tarafın alacağı karşılayacak miktarda malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, İİK’nın 257. maddesinde ” rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” hükmünün asıl borçluya yönelik olduğu, bu nedenle asıl alacağın rehinle teminat altına alınmış olmasının, kefile başvurulmasını engellemeyeceği, ayrıca kefilin sorumluluğunun, kredi sözleşmesinde belirlenen kefalet limiti ile kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından ibaret olduğu, gerekçesiyle ve alacaklı bankanın 4603 sayılı Kanun’a tabi olduğu belirtilerek, teminatsız olarak borçlu-kefilin, taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının, kefalet limiti olan 35.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere, ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
Kararı, talep eden vekili temyiz edilmiştir.
İstem, ihtiyati haciz talebine ilişkindir.
Mahkeme kararında da belirtildiği gibi, borçlu kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olup, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. İstem dilekçesine ekli belgelerden de anlaşıldığı üzere; borçlu, kendisine 16/11/2011 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile, temerrüde düşmüştür. Bu durumda mahkemece, taraflar arasındaki kredi ve kefalet sözleşmesi hükümleri ile, 3095 sayılı Yasa hükümleri birlikte değerlendirilerek, borçlu kefilin asıl alacak tutarı 26.585,19 TL ile temerrüde düştüğü 17/11/2011 tarihinden itibaren, istem tarihine kadar işleyecek temerrüd faizi tutarı kadar alacaklı bankaya borçlu olduğunun kabulü ile, gerekirse bu konuda bilirkişi marifetiyle hesaplama yaptırılıp istem tarihi itibariyle borçlunun sorumlu olacağı miktarın tespiti gerekirken, borçlunun sadece kefalet limitiyle sorumlu tutulacak şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, ihtiyati haciz talep eden vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın ihtiyati haciz talep eden yararına BOZULMASINA, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.