Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/16905 E. 2015/11776 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16905
KARAR NO : 2015/11776
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/07/2014
NUMARASI : 2012/149-2014/168

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/07/2014 tarih ve 2012/149-2014/168 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10/11/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. F.. C.. ile davalı vekili Av. F.. Ç.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile üçüncü kişi A. Yayıncılık Yapımcılık ve Reklamcılık A.Ş. arasında 14/11/2006 tarihinde E. televizyon dizisi yapım ana sözleşmesi imzalandığını, daha sonra A. Şirketi, davalı A. Şirketi ve müvekkili arasında 23/03/2007 tarihli ek protokol düzenlendiğini ve A. Şirketi’nin sözleşmeden doğan hak ve alacaklarını davalıya devrettiğini, bu protokolden sonra davalı ile müvekkili arasında 12/12/2007 tarihli ek protokol düzenlendiğini ve davalının yayıncı sıfatı kazandığı kararlaştırılarak sözleşmeden doğan hak ve alacaklarının hükme bağlandığını, ancak bugüne kadar ek protokolden doğan yükümlülüklerin davalı tarafından yerine getirilmediğini, buna rağmen müvekkilinin, ana sözleşmenin 20. maddesi uyarınca kendisine tanınan hak ve yetkiler hususunda hoşgörülü davranarak dizinin yapımına 12/12/2007 tarihli ek protokolün 12. maddesi gereği devam ettiğini, bu protokol gereğince tarafların, dizinin 68 bölüm olarak yayınlanmasına karar verdiklerini, ancak davalının bundan sonra da ödeme yükümlülüklerini kısmen geç yerine getirdiğini, kısmen de hiç yerine getirmediğini, 12/12/2007 tarihli ek protokolün 12. maddesi gereğince, ana sözleşmenin 14. maddesine atıf yapılarak dizinin 68. bölüme kadar uzatılmasına rağmen, davalının ana sözleşmenin 16/1. maddesi gereğince dizinin yayın gün ve saatlerini değiştirme yetkisini kötüye kullanarak, 1. bölümden 40. bölüme kadar prime time saatlerinde yayınlanan dizinin yayın saatini 41-59. bölümler arasında prime time saatlerinin dışına, saat 23:40’a alarak kasten reytingin düşmesine sebebiyet verdiğini ve dizinin ard arda 3 bölümünün ortalama izlenme oranının % 5′ in altına düştüğü gerekçesiyle 59. bölümden itibaren davalının sözleşmeyi feshettiğini, müvekkil tarafından bu feshin geçerli olmadığının bildirildiğini, davalının icra takip tarihine kadar sözleşmeden doğan alacakları ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve hukuka aykırı olarak bu takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, oysa
takip alacağının haklı olduğunu, ileri sürerek icra takibine karşı kısmi itirazının iptalini ve takibin 4.839,400 TL üzerinden devamını, % 40′ dan az olmamak üzere davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan 12/12/2007 tarihli ek protokolün 3. maddesi ile, EZOGELİN dizisinin izlenme oranlarının ard arda üç bölüm için % 5′ in altına düşmesi durumunda müvekkilinin tek taraflı fesih hakkının bulunduğunun davacı tarafça kabul edildiğini, AGB verilerine göre bu dizinin izlenme oranlarının ard arda üç bölüm için % 5′ in altına düşmesi nedeniyle, 12/12/2007 tarihli ek protokolün üçüncü maddesine göre 59. bölümden itibaren dizinin yayınına son verileceğinin davacıya ihtarname ile bildirildiğini, icra takibine kadar sözleşmeden doğan alacakların Fesih İbraname ve Borç Tasfiye Protokolü ile bir kısmını nakden, bir kısmını ise 63 adet bono verilerek ve borç yenilenerek ödendiğini savunarak davanın reddini, davacının % 40’dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar 04/11/2011 tarihli ilk bilirkişi raporunda ve bu rapora ek olarak düzenlenen raporlarda, televizyon dizi film sektöründe kulaktan kulağa yayılan haberler ve fısıltı gazetesi gibi bir takım magazinel değerlendirmeler yapılarak sonuçta davacının davasında haklı olduğu biçiminde bir görüş açıklanmış ise de, yapılan bu değerlendirmelerin bilirkişinin görevi kapsamında bulunmaması nedeniyle bilirkişi raporunun dikkate alınmadığı, basiretli bir tacir gibi davranmak yükümlülüğü altında bulunan davacı şirketin davalı ile imzaladığı 07/05/2008 tarihli “Fesih İbraname ve Borç Tasfiye Protokolü” ile 12/12/2007 tarihli ek protokolün, tarafların serbest iradelerini yansıttığı, bu nedenle, davacının hataya düştüğü ve bu sözleşmeye ilişkin irade beyanının sakat olduğu biçimindeki iddia ve değerlendirmelerin dosya kapsamına göre soyut kaldığı, davalının fesih beyanının taraflar arasındaki sözleşmeye ve hukuka uygun olduğu, davacının icra takip tarihi¸ itibariyle alacağının 30.579 TL olduğu ve bu miktarın da davalı tarafça ödendiği, dolayısıyla davalının davacıya herhangi bir borcunun mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL vekalet ücretinin her bir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ve davalıdan ayrı ayrı alınmasına, 10/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.