Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/16808 E. 2015/11794 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16808
KARAR NO : 2015/11794
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/06/2014
NUMARASI : 2013/155-2014/350

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/06/2014 tarih ve 2013/155-2014/350 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10/11/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. H. Y. ile davalı vekili Av. G. T. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin garanti süresi geçmiş hemodiyaliz cihazlarının bakım ve onarımı hizmeti verdiğini, 2013 yılına kadar G. marka cihazların bakım ve onarımı konusunda davalı ile sözleşme imzaladıklarını, davalının sözleşmeyi 01.01.2013 tarihi itibariyle feshettiğini, bu süre zarfında değişik kamu hastaneleri ve özel diyaliz merkezleri ile bakım onarım sözleşmeleri imzalandığını, davalının fesih sonrası müşterilerine ihtarnameler göndererek, davacı ile yapılan yetkili servis sözleşmesinin feshedildiğini, 01.01.2013 tarihinden sonra davacı firmaya yedek parça vermeyeceklerini, orijinal yedek parçaların ve bakım, onarım hizmetlerinin yetki verdikleri firmaca yerine getirilebileceğini belirttiğini, bu ihtarlardan sonra müşterilerinin bakım, onarım sözleşmelerini feshettiğini, davalının yedek parça istemlerine cevap vermediğini veya fahiş fiyat teklif ettiğini, garanti kapsamı dışında kalan cihazların bakım ve onarımının özel servisler vasıtasıyla da yapılabileceğini, davalının bu davranışının haksız rekabet teşkil ettiğini, dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, iş ilişkileri hakkında gerçek dışı ve yanıltıcı beyanda bulunduğunu, bu şekilde üçüncü firmaları öne geçermek istediğini, müşterinin karar verme özgürlüğünü sınırladığını ileri sürerek, haksız rekabetin tespitini, menini, hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin yabancı sermayeli şirket olduğunu, davacı ile 13.12.2011 tarihinde yetkili servis sözleşmesi imzalandığını, 31.12.2012 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini, davacının yedek parçaları alternatif kaynaklardan temin edebileceğini, bir kısım kamu hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerine sözleşmenin sona erdiğinin bildirildiğini, haksız rekabetin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, yetkili servis sözleşmesinin feshedildiğinin davalı tarafından üçünçü kişilere bildirilmesinin basiretli bir tacirden beklenmesi gereken davranış olduğu, dürüstlük kuralına aykırı bir durum bulunmadığı, davalının gerçek dışı ve yanıltıcı beyanı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.