Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/16731 E. 2015/11964 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16731
KARAR NO : 2015/11964
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ : ÇORUM 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2014
NUMARASI : 2013/114-2014/263

Taraflar arasında görülen davada Çorum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29.04.2014 tarih ve 2013/114-2014/263 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10.11.2015 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin ilk nakliyeci, davalının ise asıl nakliyeci olduğu davalıya ait A B sevk ve idaresindeki araç ile yapılan taşıma esnasında taşıması yapılan iş makinesine hasar verildiğini, makine sahibi B.Makinenin sigortacısı AIG Sigorta A.Ş.’nin davacı aleyhine ikame ettiği dava ile makinede bulunan ve sigortalısına ödediği hasar bedelinin istendiğini, davanın kabulü üzerine, kararın icrası için icra emri gönderildiğini, müvekkilinin bu parayı 4 taksitte ve toplam 51.671,00 TL olarak ödediğini, ödemiş olduğu bu bedeli ödeme günlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan ilamsız icra takibi ile istediğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek; davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kusurun tamamen yüklemeyi yapan davacı şirkette olduğunu, davacı şirketin iş makinesini araca yüklenmeden önce hasarlı olup olmadığı hususunda herhangi bir belge sunamadığını, likit bir alacağın söz konusu olmadığını, davacı aleyhine yapılan icra takibinde ilama aykırı hesaplama yapıldığını faizin fahiş olduğunu, hasarın nasıl oluştuğunun ispatlanamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne; davalının icra takibine yaptığı itirazın 34.236,15 TL asıl alacak üzerinden iptali ile, takibin anılan tutarlar üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, asıl alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile icra inkar tazminatı talebinin reddine, asıl alacağa icra takibinden itibaren ticari faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.754,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.