Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/16609 E. 2015/11987 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16609
KARAR NO : 2015/11987
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ : BODRUM 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2014
NUMARASI : 2014/176-2014/276

Taraflar arasında görülen davada Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03/06/2014 tarih ve 2014/176-2014/276 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl davada davalılar vekili ile birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10/11/2015 günü hazır bulunan asıl davada davalılar birleşen davada davacılar vekili Av. K.. Ç.. ile asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili Av. S.. E.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin davalı şirket ortağı ….’ın eşi olduğunu, murisin 13.06.2007 tarihinde vefat ettiğini, diğer şirket ortağı olan kardeşleri …. ve …..’nin 17.05.2007 tarihinde ortaklar kurulunda …..’ın imzasını taklit ettiklerini, …..’nin müdür olarak atanmasına karar verildiğini, toplantının murisin vefatından sonra yapıldığını, ancak daha öncesinde yapılmış gibi gösterildiğini, kararı sicile tescil ettirdiklerini, ortaklar kurulu kararının iptali için dava açıldığını, davalılar hakkında ceza davasının devam ettiğini ileri sürerek, şirkete kayyım atanmasını, 6762 Sayılı TTK’nın 549/4. madde uyarınca şirketin feshini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı şirket vekili, 17.05.2007 tarihinde ………’ın evinde üç ortağın toplandığını, …..’ın kendisi yerine imza atılmasını istediğini, 2006 yılından beri şirketin faaliyette olmadığını, davacının cüzi payı ile kötüniyetli olarak davayı açtığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacılar M.. S.. ve S.. M.. vekili, şirket ortaklarından …….’ın vefat ettiğini, ticaret sicilden payın mirasçılar adına intikal edilmesini istediklerini, sicilin davacı ….’in nüfus ve ikametgah kayıtlarının ibraz edilmesini istediğini, ihtara rağmen davacının belgeleri ibraz etmediğini ileri sürerek, ………’ın payının miras payları oranında tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyulmuş, davacı dışındaki diğer ortaklarının ………’ın imzasını taklit ederek ortaklar kurulu kararı oluşturduklarının mahkeme kararıyla sabit olduğu, davacı için şirketin feshini talep etmekte haklı bir neden oluştuğu, haklı nedenlerin varlığında istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin verilmesine ve davacı ortağın ortaklıktan çıkarılmasına veya duruma uygun düşen diğer bir çözüme karar verilebilir ise de taraflar arasında ortaklığa konu şirketin aktif faaliyetinin olmadığı, taraflar arasında husumete varan ayrılıkların oluştuğu, 2007 yılından beri şirketin tek işletmesi ve ticari faaliyeti olan otelin işletilmediği, bu durumun davalılarca ilgili bakanlığa bildirildiği, kayyım atanmasına rağmen şirketin yıllık olağan toplantılarının yapılamadığı, davacının ortaklıktan çıkarılmasının ve şirketin devamına karar vermenin veya başka bir çözüm yolu oluşturmamın yersiz olacağı, şirketin feshine karar vermenin en uygun çözüm yolu olduğu, birleşen davada davalının kimlik suretini ve ikamet senedini ticaret sicil memurluğuna ibraz etmemesi nedeniyle mirasçılar adına tescil işleminin yapılamadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalılar vekili ile birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, asıl davada dava dilekçesinde fesih isteminin de bulunmasına, esasen kararın gerekçesinde de mahkemece şirketin feshine karar vermenin en uygun çözüm yolu olduğunun açıkça belirtilmesi karşısında hüküm kısmındaki tasfiyenin feshi de içerdiğinin kabulünün gerekmesine göre asıl davada davalılar vekili ile birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalılar vekili ile birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin her bir yandan alınarak yekdiğerine verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden birleşen dava davalısı ……….’dan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl dava davalılarından alınmasına, 12/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.