Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/16568 E. 2015/11591 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16568
KARAR NO : 2015/11591
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : BODRUM 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/06/2014
NUMARASI : 2013/21-2014/266

Taraflar arasında görülen davada Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/06/2014 tarih ve 2013/21-2014/266 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 03/11/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. M. Ş. ile davalı vekili Av. M.. D.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı temsilcisi, davalı taşıyıcının davacıya ait emtiaların yurt içi taşınması sırasında hasarlanmasına neden olduğu gibi emtiaları da halen teslim etmediğini, zararın tahsiline başlatılan takibin itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazının iptaline ve % 20 oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın usul ve esas yönünden reddini savunmuş, % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, taraflar arasında seramik malzemesi taşınması konusunda anlaşma yapıldığı, taşınacak malzemenin artık ve kullanılmayan kırık fayanslardan oluştuğu, malzemelerin İstanbul’da bir inşaat şantiyesinden alındığı, davacının dava dışı bir kişi yada kurumdan bu malzemeleri aldığı, davalının yalnızca taşıma işi yaptığı, davalının malzemeleri davacının işyerine getirdiğinde davacının malzemeleri teslim almadığı, davacı ile malzemelerin alındığı akidi arasındaki ihtilafın sorumluluğunun taşıma işi yapan davalı da olamayacağı, davalının malzemeleri teslim aldıktan sonra zarar verdiğine ilişkin bir ispat olmadığı, taraflar arasındaki ilişki bir bütün olarak değerlendirildiğinde malzemelerin baştan hasarlı olduğu, davalı tarafın taşıma işinde bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve kötü niyet tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, yurt içi taşıma sözleşmesine dayalı olarak davalı taşıyıcı aleyhine başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasında bir taşıma sözleşmesinin kurulduğu çekişmesizdir. Uyuşmazlık, taşıma konusu emtianın hasarlı olarak yüklenip yüklenmediği, başka bir deyişle emtianın taşıma sırasında hasarlanıp hasarlanmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, ispat yükü davacı taşıtana yüklenmek suretiyle davalı taşıyanın tanık beyanları üstün tutularak yukarıda yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa, taşıyıcı emtiayı teslim aldığı andan teslim anına kadar geçen sürede emtiada meydana gelecek sürede hasar ve ziyalardan sorumlu olup, somut olayda davalı taşıyanın temsilcisi olan şoför …… sevk irsaliyesindeki, malzemeleri sağlam olarak ve sayarak teslim aldığına ilişkin açık beyanı karşısında artık eşyanın sağlam ve eksiksiz olarak davalı taşıyana teslim edildiğinin kabulü gerekir. Bu bağlamda davalı taşıyanın sevk irsaliyesindeki anılan kayıt karşısında sevk irsaliyesinin içeriğinin aksinin ancak yazılı delilerle kanıtlaması gerekir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde davaya konu emtianın sağlam ve eksiksiz olarak davalı taşıyana teslim edildiği ilke olarak kabul edilmek ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken yanlış ilkeden hareketle yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak ispat yükü de ters çevrilerek eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.