YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16505
KARAR NO : 2014/18536
KARAR TARİHİ : 27.11.2014
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/11/2013 tarih ve 2013/86-2013/86 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla,dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin gemilere acentelik hizmeti veren Türkiye de mukim firma olduğunu, iştigal alanı çerçevesinde “…” isimli gemiye gemi donatanının talebi çerçevesinde bir süre acentelik hizmeti verdiğini, vermiş olduğu acentelik hizmeti karşılığında acentelik ücretine hak kazandığını, ayrıca bu hizmetin ifa edildiği süreç içerisinde doğan ve gemi donatanı adına onun talimatıyla ödemesini yaptığı diğer harcamalar bakımından da davalıdan iş bu ödemelerin talep edildiğini, fakat davalı tarafından gereken ödemenin yapılmadığını, geminin yapmış olduğu toplam 6 sefer kapsamında müvekkilinin gemiye vermiş olduğu acentelik hizmeti kapsamında ve diğer harcamaların hepsinin faturalandırılmış olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile toplam 52.332,15 USD alacağı bulunduğunu, acentelik hizmeti ve bu kapsamda yapılan diğer harcamaların TTK’nın 1235 ve 1236. maddeleri kapsamında müvekkili lehine kanuni rehin hakkı verdiğini belirtmiş, alacağın ödenmemesi nedeniyle alacak miktarı kadar gemi üzerinde kanuni rehin hakkının tesisi için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 52.332,15 USD tutarındaki alacağın dava tarihinden itibaren bankaların ABD Dolarına uyguladığı en yüksek ticari oranı dikkate alınarak hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, gemi üzerinde TTK’nın 1235 ve 1236. maddeleri kapsamında müvekkili lehine kanuni rehin hakkı tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın müvekkiline değil de hizmetin verildiği dönemdeki donatana açılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına toplanan delillere ve düzenlenen bilirkişi kök-ek raporlarına göre, davacının 30.360,61 USD alacağın borçlusunun hizmetin verildiği sırada …gemisinin donatanı olan kimse olup, davalının ise… gemisinin hizmet verildiği tarihlerdeki donatanı olmadığı, davacının alacağının acentelik hizmet ve işlemlerinden doğan acente alacağı olup, acentenin donatana karşı olan alacağının TTK’nın 1235. maddesinde sayılan gemi alacaklısı hakkı veren alacaklar arasında yer almadığı, davacıya takip hakkı vermediği ve geminin her malikine veya donatanına karşı ileri sürülemeyeceği, acente alacağının adi alacaklardan olup, takip hakkı ve TTK 1236/1 uyarınca gemi üzerinde kanuni rehin hakkı vermediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 27/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.