Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/16168 E. 2015/8376 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16168
KARAR NO : 2015/8376
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2013
NUMARASI : 2012/52-2013/24

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/02/2013 gün ve 2012/52-2013/24 sayılı kararı onayan Daire’nin 30/04/2014 gün ve 2013/9101-2014/8109 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı D.A.Ş. vekili ile asıl ve birleşen davada davalı TPE vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin Türkiye’deki faaliyetlerinin 2007 yılında ING Grubu’nun O. Bank A.Ş.’yi satın almasıyla başladığını ve 2008 tarihinden itibaren bankanın ticaret unvanının I.. A.. olarak değiştirildiğini, müvekkilinin içinde yer aldığı grubun Hollanda menşeini vurgulamak amacıyla benimsenen ve Dünya çapında kurumsal kimliğinin bir parçası olan “T.” rengini Türkiye’de anılan süreçte istikrarlı ve yoğun bir şekilde kullandığını ve tüketici nezdinde “A.” logosunun yanı sıra “T. renk ile özdeşleştiğini, müvekkilinin Dünyada’da ilk defa ING Grup tarafından sağlanmakta olan kendisine has özelliklere sahip bir tasarruf hesabı olan “O.A.” isimli ürünün Türkiye’deki lansmanı için kurumsal kimliğine uygun olarak “T.H.” markasını yarattığını, müvekkilinin “T. H.” ibareli marka başvurusu ile davalı tarafın redde mesnet yapılan “T.. K.” ibareli markası arasında markaların bütün olarak bırakmakta olduğu genel izlenim bakımından tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali yaratacak bir benzerlik bulunmadığını, markaların ilişkin olduğu hizmet grubunun tüketicilerin orta vasıfta dikkat ile alelade seçimler yaptığı bir hizmet grubu olmadığından tüketicilerin ürünün diğer şirket ile bağlantısının olduğunu sanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, davacı başvurusunun finansal ve parasal hizmetler yönünden reddine dair karara yapılan itirazın reddine ilişkin TPE YİDK’nin 2011-M-5103 sayılı kararının kısmen iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davanın ise reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı-asıl davada davalı vekili, müvekkili şirketin bireysel bankacılık için kırmızı, yatırım bankacılığı için sarı, tarım bankacılığı için yeşil ve işbu davanın konusu markaların ilgili olduğu işletme bankacılığı için turuncu rengini seçtiğini, müvekkilinin “T. D.” olarak da adlandırılan bu hizmeti ilk olarak 2005 yılında yaptığı lansman toplantısıyla kamuoyuna duyurduğunu, müvekkilinin anılan iş konsepti kapsamında “. . K.” markasını 2006/40354 tescil numarası ile TPE nezdinde tescil ettirdiğini, günümüzde 24 saat içinde 15.000 TL’ye kadar kredilerin değerlendirilmesinin yapıldığını ve tescil edildikten sonra fiilen kullanılmaya devam edildiğini, ayrıca yine bu kapsamda müvekkilinin “D. T. Ç.” ve “D. T. M.” seri markalarını da tescil ettirdiğini, taraf markalarının karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, TPE YİDK’in davalının marka başvurusunun kısmen tesciline imkan veren 2011-M-5103 sayılı kararının itirazlarının reddedilen kısmı yönünden iptali ile marka başvurusunun tescil talep edilen tüm sınıflar bakımından reddine karar verilmesini talep ve dava etmiş, asıl davanın ise reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı TPE vekili, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne ve TPE YİDK’nin 2011/M-5103 sayılı kararının başvurucunun itirazlarının reddi bakımından iptaline, birleşen davanın ise reddine dair verilen kararın asıl davada davalı-birleşen davada davacı D. A.Ş. vekili ile asıl ve birleşen davada davalı TPE vekilince temyizi üzerine karar dairemizce onanmıştır.
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı D. A.Ş. vekili ile asıl ve birleşen davada davalı TPE vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı D. A.Ş. vekili ile asıl ve birleşen davada davalı TPE vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı D. A.Ş. vekili ile asıl ve birleşen davada davalı TPE vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 05,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asıl davada davalı-birleşen davada davacı D. A.Ş. İle asıl ve birleşen davada davalı TPE’den ayrı ayrı alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 17/06/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Yerel Mahkemenin 06.02.2013 gün 2012/52 E- 2013/24 sayılı kararının temyiz incelemesi sırasında belirttiğim gerekçelerle mümeyyiz taraf vekillerinin karar düzeltme taleplerinin kabulü ile Dairemizin 30.04.2014 gün 2013/9101 E -2014/8109 sayılı onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan Dairemiz Sayın çoğunluğunun karar düzeltme isteminin reddi yönündeki görüşüne katılmıyorum.17.06.2015