Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/15789 E. 2015/3768 K. 18.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15789
KARAR NO : 2015/3768
KARAR TARİHİ : 18.03.2015

MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/07/2014 tarih ve 2013/95-2014/100 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “…” isimli bilgisayar yazılım programının telif hakkı sahibi olup, bandrollü olarak ulusal çapta satıldığını, programın eczacılara ve tıp alanına kolaylık sağlamak amacıyla bütün ilaçların ve bu ilaçlara ilişkin bilgilerin yer aldığı bir bilgisayar programı olduğunu ve lisanlı kullanıcılar tarafından internet üzerinden sürekli güncellenebildiğini, müvekkilinin büyük uğraşlar neticesinde oluşturduğu programa ait veri tabanı yazılımının davalılar tarafından bilinmeyen bir yöntemle kırılmak/kopyalanmak suretiyle 2010 yılından bu yana iktibas ve intihal suretiyle …” adlı sitede herkese açık bir şekilde kullanıma sunduğunu, yapılan araştırma neticesinde programda yer alan verilerin, veri tabanlarının, arayüzlerin davalılar tarafından kopyalandığının tespit edildiğini, davalıların müvekkiline ait programın lisanslı kullanıcıları olup, yazılım programı hakkına detaylı bilgiye sahip olduklarını, davalıların müvekkilinin mali hakları ihlal ettiklerini ve zarara uğramasına sebep olduklarını ileri sürerek, davalılara ait “…” internet sitesine erişimin tedbiren engellenmesine ve durdurulmasına, bu şekliyle tecavüzün men’ine, sitede yer alan haksız iktibas ve intihale konu verilerin kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde internet sitesinin kapatılmasına ve bu şekliyle tecavüzün ref’ine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 300.000 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ile diğer davalı, ayrı ayrı davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının “….” bilgisayar programının içeriğindeki verilerin FSEK’nın 6/11 maddesi uyarınca eser olarak korunabileceği ancak, sağlanan korumanın veri tabanı içeriğinde bulunan veri ve materyallere genişletilemeyeceği, bir veri tabanının korunabilmesi açısından, belli bir amaçla özel bir plan içerisinde verilerin veya materyallerin seçilip değerlenmesi, bir araya getirilmesi doğrudan veya bir araç ile okunabilir kılınması gerektiği, bu yönüyle, davacıya ait veri tabanının tamamen intihal edildiğine ilişkin bir sonuca varılamadığı, iki tarafın programlarının karşılaştırıldığı, müstahzar (ilaç ismi), etken madde isimleri bakımından benzerlik oranlarının incelendiği, söz konusu verilerin herkese

açık, yaygın, anonim veriler olduğu, davacının derlediği verilerin, davalının programına aktarılmasının, davacı veri tabanı ve programında yer alan güvenlik önlemleri nedeniyle teknik olarak mümkün olmadığı , tespit edilen pek cüz’i benzerliğin ise, serbest yararlanma hakkının kapsamı dışında olduğu söylenemeyeceği gibi, verilerin anonim, yaygın ve kamuya zaten açık veriler olması nedeniyle de tecavüz olarak değerlendirilmelerinin mümkün olmadığı ayrıca, sui generis veri tabanı koruması bakımından, durum değerlendirildiğinde de sonucun değişmediği, veri tabanı yapımcısının veri tabanı oluşturmak için esaslı emek ve yatırım ile oluşturduğu veri tabanı bakımından, aleniyetinden itibaren 15 yıl süre ile korunduğu, FSEK’nın ek 8. maddesine göre, korumanın veri tabanının konusu olan veriye veya materyale değil, veri tabanının bütününe ilişkin olduğu, burada davalının rekabet ederken hazırladığı, bu aşamada ticari bir yönü olmadığını ileri sürdüğü programının, davacının programından haksız yararlanma suretiyle oluşturulup, oluşturulmadığının tespiti gerektiği, davacıya ait programın kaynak kodlarının, davalı tarafından kopyalanmasının mümkün olmadığının belirtildiği zaten, davacının da kaynak kodlarının kopyalandığına ilişkin bir iddiasının olmadığı, yine, ekran ara yüzleri benzerliklerinin de FSEK’nın 2. maddesi kapsamında korumadan yararlanamayacağı, hususiyet taşımayan ara yüzlerin korunamayacağı, bir kısım veri bakımından belirlenmiş benzerliğin ise verinin niteliği ve kullanım biçimi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, öte yandan, iki tarafın program ve verilerindeki benzerliklerin cüz’i olduğu buna göre, ilaç isim benzerliğinin %8,37 oranında, etken madde benzerliğinin ise %9,96 oranında olup, bu kadar benzerliğin bir tecavüz bulunduğu sonucuna götürmeyeceği, davalının, davacıya ait programda yer alan ilaç verilerini bütünüyle veya esaslı miktarla aktarmadığı, kaldı ki, verilerin herkese açık, yaygın, anonim veriler olduğu, bir bilgisayar programı intihali veya veri tabanı ihlalinin ispatnalamadığı gerekçesiyle, sabit olmayan telif hakkına tecavüzün giderilmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacıya ait bilgisayar programı ve veri tabanına tecavüzün men’i, ref’i ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, delil tespiti sonucu alınan tespit raporlarındaki bulgular ile mahkemece alınan bilirkişi raporu arasında doğan çelişkiye dayalı olarak davacı tarafça rapora karşı ciddi itirazlar ileri sürüldüğü halde mahkemece bu itirazları karşılayan ek rapor ya da gerektiğinde yeni bir bilirkişi heyetinden çelişkiyi gideren bir rapor alınmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.