Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/1539 E. 2014/14892 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1539
KARAR NO : 2014/14892
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/04/2013 tarih ve 2012/529-2013/213 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 30/09/2014 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkillerinden tahsil ettiği parayı geri ödemediğini, hakkında … … Cumhuriyeti mahkemesinde açılan davanın müvekkilleri lehine sonuçlanarak kesinleştiğini ileri sürerek, anılan karar ile aynı mahkemenin yargılama masraflarına dair masraf tespit kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yabancı mahkeme kararına konu alacak ile müvekkili şirketin bir ilgisinin bulunmadığını ve husumetin yanlış yönlendirildiğini, yabancı mahkeme kararına konu ihtilafta Türk Mahkemelerinin münhasır yetkili bulunduğunu, yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, kararın kanuna karşı hile yapılmak suretiyle elde edildiğini, kararın gerekçeden yoksun olduğu gibi Türk kamu düzenine de aykırılık teşkil ettiğini, davacının müvekkili şirketin ortağı olup verilen kararın TTK’nın 329 ve 405. maddelerine aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, MÖHUK’nın 50. maddesi gereğince, kararın yabancı mahkemeden verildiği, hukuk davasına ilişkin ve kesinleşmiş olduğu, MÖHUK.nun 54. maddesinde belirtilen tenfiz şartlarının oluştuğu, verilen kararın kamu düzenine açıkça aykırı olmadığı gibi devam eden 55. maddesi uyarınca tenfiz isteminin basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenip karara bağlanacağı, 55/2. maddesi gereğince davaya ancak tenfiz şartlarının bulunmadığını veya yabancı mahkeme ilamının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut yerine getirilmesine engel bir sebep ortaya çıkmış olduğunu öne sürerek itiraz edilebileceği, davalı tarafça 55/2. maddesinde öngörülen itiraz sebeplerini davamızda ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, tenfizine karar verilen asıl mahkeme kararında dava masraflarının davalıya yüklendiğinin belirtilmesine, bilahare adli memur tarafından düzenlenen ve mahkeme masraflarının tutarını gösterir masraf tespit kararının da Lahey Sözleşmesi hükümlerine göre tebliğinin gerekmemesine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 30/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.