Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/15253 E. 2014/19939 K. 17.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15253
KARAR NO : 2014/19939
KARAR TARİHİ : 17.12.2014

MAHKEMESİ : GEBZE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 02/10/2013
NUMARASI : 2012/629-2013/851
.
Taraflar arasında görülen davada Gebze 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/10/2013 tarih ve 2012/629-2013/851 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı G.. K..’ın davalı şirketin ortakları olduğunu, şirketin tüm işlerini yürütmesi için vekalet verilen Burhan Küçükçakıl’ın fiili ortak bulunduğunu, şirket mallarının davacının haberi olmadan davalı ortak tarafından toplanarak bir depoya konulduğunu, davalı hakkında hırsızlık, dolandırıcılık ve emniyeti suistimal suçlarından dolayı şikayetçi olunduğunu, davalı şirketin herhangi bir faaliyetinin kalmadığını, şirket merkezindeki yaklaşık 750.000 TL değerindeki mal bedelinin diğer ortak G.. K.. tarafından çalındığını ileri sürerek; TTK’nın 638/2. maddesi gereğince haklı sebeplerinin varlığı nedeniyle davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına, dava sonuçlanıncaya kadar müvekkilinin ortaklığından doğan hak ve borçlarının tümünün dondurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların yerinde bulunmadığını, ortaklıktan çıkmak için haklı neden bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının vekilini azlederek yetkisini kaldırma yoluna başvurmadığı, davacının şirketin borçlarının aşırı ölçüde arttığı, mal varlığının yetersiz kaldığı, şirketin haciz tehditi altında kalması üzerine TTK’nın 638. maddesinden kaynaklanan ortaklıktan ayrılma iradesini ortaya koymasının haklı sebep sayılamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, haklı sebeplerinin varlığı nedeniyle davalı limited şirket ortaklığından çıkmaya izin istemine ilişkin olup, yukarıdaki özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde, şirket mallarının davacının haberi olmadan davalı ortak tarafından toplanarak bir depoya konulduğu, davalı hakkında bu suretle hırsızlık, dolandırıcılık ve emniyeti suistimal suçlarından dolayı şikayetçi olunduğu ileri sürülmüştür. Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/629 sayılı soruşturma dosyası içerisinde yer alan şikayet dilekçesinden davacı tarafından davalı ortak G.. K.. ile B. K. hakkında şirkete ait malların çalındığı iddiasıyla hırsızlık, dolandırıcılık ve emniyeti suistimal suçları sebebiyle şikayette bulunulduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, 02/10/2013 tarihli celsede davacı vekili tarafından, davacının şikayeti üzerine Gebze Sulh Ceza Mahkemesi’ne açılan 2013/190 Esas sayılı dosyanın sonucunun bekletici mesele yapılması ve daha sonra yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını istediği ifade edilmiş, mahkemece ceza dosyasının bekletici mesele yapılması talebinin davayı aydınlatmaya katkıda bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Bu hususlar nazara alınarak; davacının şikayeti üzerine girişilen Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/629 sayılı soruşturma dosyası, ceza davası açıldıysa ilgili ceza dosyası, yine davacı vekilinin bekletici mesele yapılmasını istediği ceza dosyası getirtilerek, şirket ortaklığından çıkmaya izin talebine konu olmak üzere haklı nedenlerin var olup olmadığının belirlenmesi gerekirken belirtilen dosyalar değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.