Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/15197 E. 2014/18049 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15197
KARAR NO : 2014/18049
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : OLTU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2013/55-2013/583

Taraflar arasında görülen davada Oltu Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11/04/2013 tarih ve 2013/55-2013/583 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1998 yılında davalı banka nezdinde açtırdığı hesabında bulunan paranın davalı bankanın çalışanı tarafından usulsüz işlemlerle çekildiğini, zararının tazmini için Oltu Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada 2006/61-71 E.K. sayılı karar ile 120.230.244,00 TL’nın dava tarihi olan 16.12.1994 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi oranı ile birlikte tahsiline karar verilip bu kararın kesinleştiğini, müvekkilinin alacağına geç ulaştığını, munzam zararının doğduğunu ileri sürerek, şimdilik 6.100,00 YTL’nin işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hesabın vadesiz olduğunu, munzam zararın kanıtlanamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, üçüncü bilirkişi raporu Yargıtay bozma ilamında belirtilen verilere göre hesaplandığından ve enflasyonun gündemde olduğu döneme ilişkin zarar ayrıca belirtildiğinden üçüncü bilirkişi raporu esas alınarak 12.806,53 TL zararın oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 6.100,00 TL munzam zararın dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin 2. bent, davalı vekilinin 3. bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, munzam zarar iddiası ile davalı bankadan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizin 02/03/2009 tarih, 2009/1360-2267 Esas-Karar sayılı bozma ilamında, ayrıntılı olarak munzam zararın ispat koşulları, nasıl belirleneceği açıklanmış, eksik inceleme nedeniyle mahkeme kararı davacı yararına bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak verilen 29.12.2010 tarihli karar 05.07.2012 tarihli ilamla bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğundan, bilirkişi incelemesi yönünden eksik tahkikat nedeniyle yeniden bozulmuş olup, bu bozma neticesinde yapılan yargılamada alınan 05.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan 24.225,75 TL ortalama değerden 02.03.2009 tarihli bozma ilamında belirtildiği üzere gerektiğinde BK’nın 42 ve 43. maddeleri uyarınca bir değerlendirme yapılarak ve alacağın tahsil edilirken alınan temerrüt faizinin düşülerek munzam zararın tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bozma ilamı dikkate alınmayarak munzam zararın 12.806,53 TL olduğunun kabulüyle yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Kabule göre, mahkemece munzam zararın 12.806,53 TL olduğu benimsendiği halde, bu miktardan 23/01/2007’de tahsil edilen 2.066,24 TL’nin düşülmemesi doğru olmamış, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle, davacı ve davalı vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 20/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.