Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/151 E. 2014/19358 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/151
KARAR NO : 2014/19358
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/06/2013 tarih ve 2011/417-2013/294 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09.12.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av…. ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dünyaca tanınmış tescilli … markalarının sahibi olduğunu, davalının müvekkilinin belirtilen markalarına tecavüz teşkil eden ayakkabıların ticaretini yaptığını ve haksız kar elde ettiğini, davalının kimi ayakkabılarında …, kimi ayakkabılarında yan şerit şeklini kullanarak müvekkilinin markalarına tecavüz ettiğini ileri sürerek, davalının eyleminin marka tecavüzü olarak tespitine, tecavüzünün önlenmesine, davalının eylemi haksız ve kasıtlı olduğundan şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ile 1.000, 00 TL manevi tazminatın tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile 75.000 TL maddi tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, marka tecavüzünün olabilmesi için karşılaştırılan markaların aynı ve benzer olması gerektiğini, müvekkilinin eylemli kullandığı ve tescile konu markaların aynı ve benzer olmadığını, davacının marka kalitesinin yüksek olması nedeniyle bu profile uygun tüketici gözüyle değerlendirme yapılması gerektiğini, tazminat hesabında lisans bedelinin dikkate alınamayacağını, davacının aktif taraf sıfatını haiz bulunmadığını savunarak davanın usul ve esas yönünden reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, lisans bedeline yönelik herhangi bir belirleme yapılması mümkün olmadığından BK.nun 50. madde hükümleri gözönünde tutularak maddi tazminat miktarının takdir edildiği, davalının satışa sunmuş olduğu “…, … ve …” ürünlerinde davacı tarafa ait “…” markasının “…-…” figürlerini kullanmak suretiyle davacıya ait markaya tecavüz ettiği, davacı markasının tanınmışlığı, davalıda yakalanan ürünler yanında bir çok mağazada bu ürünü satışa sürmesi dikkate alındığında maddi tazminat miktarının 25.000 TL takdir edildiği, manevi tazminat istemi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.331,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.