Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/14600 E. 2015/7561 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14600
KARAR NO : 2015/7561
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : YOZGAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 13/02/2014
NUMARASI : 2013/510-2014/123

Taraflar arasında görülen davada Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 13/02/2014 tarih ve 2013/510-2014/123 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 15.05.2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. S.. Y.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Y. Grubu yöneticilerinin, 1990’lı yıllardan itibaren yatırılan paranın her istendiği an geri ödeneceği ve yüksek faiz verileceği garantileri ile binlerce kişiden para topladıklarını, müvekkilinden de hukuken geçerli olmayan hisse senetleri karşılığında 38.720 DM tahsil edildiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirketlerle geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, mevzuata aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne, 38.720 DM (19.797,22 Euro) karşılığı 40.592,22 TL’nin temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı definde bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da davacının ortak olduğunu, koyduğu sermayeyi geri isteyemeyeceğini, davalı D.. U..’a husumet düşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda bilirkişiden rapor alınması için davacıya kesin süre verilmesine rağmen davacının bilirkişi ücretini yatırmadığı gibi dosyada delil olarak dayanılan ortaklık kayıtları, belgeler ve taraf beyanlarının ortaklık ilişkisinin geçerli olarak kurulmadığının tespitine elverişli bulunmadığı gerekçesiyle, davalı şirketler yönünden davanın ispat olunamadığından reddine, davalı D.. U.. yönünden ise pasif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nın 336/5. maddesinde düzenlenen gerek kanunların gerekse sözleşmelerin kendisine yüklediği sair vazifelerin kasten ve ihmal neticesi yapılmaması, TTK’nın 321/son maddesinde de temsile ve idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden anonim şirketin sorumlu olacağı hükme bağlandığından davalı D.. U..’ın da davalı şirketlerin yönetim kurulu başkanı olarak MK’nın 50. maddesi uyarınca zarardan sorumlu tutulabileceği ve bu nedenle kendisine husumet yöneltilebileceği gözetilmeksizin mahkemece bu davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamakla birlikte yukarıda açıklanan gerekçe itibariyle davalı D.. U.. hakkındaki davanın reddi kararının sonucu itibariyle isabetli bulunmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.