Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/1408 E. 2014/9457 K. 21.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1408
KARAR NO : 2014/9457
KARAR TARİHİ : 21.05.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/11/2013 tarih ve 2008/259-2013373 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin istediği an geri alabileceği ve yüksek kâr verileceği vaadi ile davalılara 20.000 DM yatırdığını, davalıların binlerce kişiden bu şekilde para topladıklarını, müvekkilinin talebine rağmen parasının iade edilmediğini, davalıların, halka arz yönünde izinleri olmadığı halde faaliyetlerini BK, … ve SPK hükümlerine aykırı olarak hisse senedi satışı gibi gösterdiklerini, gerçekte bu paranın ortak yapma amacıyla toplanmadığını, Türkiye’ye aktarılarak … Holding yararına kullanıldığını, müvekkilinin dolandırılmış olduğunu, söz konusu paranın iadesinin gerektiğini, yönetim kurulu başkanı olana davalı …’ün 6762 Sayılı …’nın 336. maddesi uyarınca ayrıca zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, taraflar arasında kurulan ilişkinin hükümsüzlüğünü, 20.000 DM (10.225,83 EURO) karşılığı 19.636,66 TL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, husumet itirazında bulunmuş, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında organik bağ bulunduğu, tüzel kişiliğin aralanması prensibine göre davalılardan talepte bulunulabileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 20.000 DM (10.225,83 EURO) dava tarihindeki karşılığı olarak talep olunan 19.636,66 TL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, taraflar arasında çekişmesiz olduğu üzere … dışında çalışan davacıdan “…” ibarelerinin büyük puntolarla “ınternational marketing and tradıng AG” ibarelerinin küçük harflerle yazıldığı “Ortaklık Sözleşmesi” başlıklı belge karşılığında para tahsil edilmiş olduğunun, dosya içeriğinden … dışında kurulu bu firmanın otomotiv, inşaat, tekstil, turizm, medya, ilaç ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren yabancı bir holdingin ortağı bulunduğunun, (ki bahsi geçen Holdingin davalı … olduğu da çekişmesizdir.) yatırılan tutarın yabancı holdingdeki ortaklıktan kaynaklanan yükümlülüğe karşı kullanılacağının, yatırımcının kâr ve zarara ortak olacağının, sessiz ortağın fesh-i ihbar müddetine riayet etmek suretiyle akdi feshedebileceğinin, payına düşen meblağın yabancı holdingden isteneceğinin ve taraflarına ulaştığında davacı ortağa ödeneceğinin anlaşılmasına, yire çekişmesiz olduğu üzere … dışında kurulu şirketin tek ortağı ve yöneticisinin davalılardan … olmasına, dava tarihi itibariyle anılan şirketin herhangi bir malvarlığı ve ödeme gücünün mevcut bulunmamasına, davalı tarafın kabulünde olduğu ve ortaklık sözleşmesinde yazılı bulunduğu üzere toplanan paraların da Türkiye’ye gönderilmiş olduğunun tespit edilmesine, davadaki zamanaşımı def’inin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinde bu olguların dikkate alınmasının gerekmesine, ayrıca (HUMK’nın 235 ve HMK’nın 187/2’inci maddesi uyarınca herkesçe bilinmesi nedeniyle çekişmesiz olan) davalılardan …’ün diğer davalı … vasıtasıyla Türkiye’de çok büyük yatırımlar yapacağı yönünde reklamlar yapması ve yatırımcılarına önemli ölçüde kâr vereceği taahhüdünde bulunmasına, davacı tarafın da davada bu nedenle … dışındaki şirkete para verdiği iddiasında olmasına, davalı tarafın davada bir yandan davacının organik bağ içinde olduğu ve davalı …’ün yöneticisi ve tek ortağı bulunduğu şirketin ortağı olduğunu ve hakkın o şirkete karşı kullanılması gerektiğini savunurken, diğer yandan; imzaladığı sözleşmeyle belirlenen sürede bir hak ileri sürmesinin mümkün bulunmadığına inandırılıp, güven telkin edilen ve … dışında yatırdığı parasını alamayacağının anlaşılması üzerine işbu davayı açtığı ileri sürülen davacıya karşı paranın yatırılış tarihine göre zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek zamanaşımı def’inin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşır bir tutum olmadığının kabulünün gerekmesine göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.006,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenlerden alınmasına, 21/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.