Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/13849 E. 2014/19925 K. 17.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13849
KARAR NO : 2014/19925
KARAR TARİHİ : 17.12.2014

MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/06/2014
NUMARASI : 2009/622-2014/311

Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02.06.2014 tarih ve 2009/622-2014/311 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 17.09.2009 tarihinde davalının işlettiği banliyö treninde, trenin açık kapısından binmeye çalışırken trenin aniden hareket etmesi sonucunda peronla vagon arasına düşerek cismani zarar gördüğünü ileri sürerek tedavi giderleri için 500,00 TL, sürekli sakatlık nedeniyle 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 40.000,00 TL manevi tazminatın 17.09.2009 olay tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacının %80, davalının %20 kusurlu bulunduğu, davacının kaza tarihinde öğrenci olup kaza nedeniyle sene kaybının olmadığı bu nedenle geçici iş göremezlik zararı bulunmadığı, davacının, kusur oranı dikkate alındığında, talep edebileceği tedavi giderinin 74,14 TL olduğu, davacı yargılama sırasında davacının yüzünde sabit eser kaldığını, estetik ameliyat olması gerektiğini, bununla ilgili zarar kaleminin belirlenmesi için plastik cerrahtan rapor alınması gerektiğini bildirmiş ise de, dava dilekçesinde estetik tedavi ile ilgili bir talebinin olmadığı gibi, davalı tarafın bu konuda iddianın genişletilmesine muvafakat etmediği, esasen Adli Tıp Raporu’nda da davacının plastik cerrahi yönünden sekel mahiyette bir durumunun olmadığının belirlenmiş olduğu, olay tarihi itibariyle 16 yaşında bulunan ve meslek okulunda öğrenci olan davacının olay nedeni ile ruhsal ve sinirsel bütünlüğünün bozulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 74,14 TL maddi ve 4.000,00 TL manevi tazminatın 17.09.2009 olay tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline , fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak, reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/son gereği ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde mahkemece tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığından kararın bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerektiği gibi, mahkemece anılan tarifenin 12. maddesine aykırı olarak da hesaplama yapılması doğru olmadığından kararın bu nedenle de davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.