Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/13533 E. 2014/19942 K. 17.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13533
KARAR NO : 2014/19942
KARAR TARİHİ : 17.12.2014

MAHKEMESİ : ANKARA (KAPATILAN) 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/04/2014

Taraflar arasında görülen davada Ankara (Kapatılan) 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/04/2014 tarih ve 2011/363-2014/122 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin davalı şirketin müdürlüğünden azline ve şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verildiğini, şirketin kurulduğu tarihten bugüne kadar ortaklara kar payı dağıtımı yapılmadığını, bu nedenle dağıtılmamış tüm kar paylarının davacıya ödenmesini talep ettiklerini, ayrıca çıkma kararının kesinleşme tarihindeki değeri üzerinden davacının şirketteki hissesinin karşılığının ödenmesi gerektiğini ileri sürerek; 40.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı-birleşen davada davacı şirket ile birleşen davada diğer davacılar vekili, şirket müdürü olan M.. U..’nun görevini suistimal ettiğini, bu nedenle mahkeme kararına istinaden şirket ortaklığından çıkartıldığını, şirket müdürlüğü döneminde, ortaklara hesap vermediğini, şirket ile rekabet yapacak aynı işi yapan şirkete ortak olduğunu, eşini ve kardeşini müvekkili şirkette çalışıyor gibi göstererek maaş ödediğini, sigortalı yaptığını, sahte imzalarla kar payının ödenmiş gibi gösterdiğini savunarak; asıl davanın reddini, M.. U..’nun hesap vermediği dönem için belirlenen kar payları toplamı 200.000,00 TL, zimmetine geçirdiği kira bedelleri için 80.000,00 TL, haksız ödenen maaş, prim, sigorta gibi giderler için 20.000,00 TL, şirkete kayyım atandığı dönemde kayyımın şirkete maliyeti nedeni ile 10.000,00 TL, şirkete ait bir kısım eşyaları kendi işyerine götürmesi nedeni ile 1.000,00 TL, davalının yaptığı haksız rekabet nedeni ile 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; tarafların birbirlerine ödemeleri gerekli tasfiye payı, kar payı, şirketin zararına yapılan işlemler nedeni ile uğranılan zarar kalemlerinin birbirleri ile bağlantılı olduğu, ancak verilen raporların hüküm kurmaya yeterli olmadığı, bu nedenle yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına ve bilirkişi ücretlerinin her iki tarafça 1/2 şer oranda yatırılmasına karar verildiği, davalı birleşen dosya davacılarının bilirkişi ücretinin kendilerine isabet eden kısmını yatırmalarına rağmen asıl dosyada
davacının kendisine isabet eden kısmı yatırmadığı, davalı- birleşen dosyada davacılar vekilinin davacıya isabet eden ücreti yatırmayacağını beyan ettiği, birleşen dosyada davalı tarafın davacı şirket ile haksız rekabet yaptığı öne sürülen N.. Market Ltd. Şti.. lehine işlem yaptığı, müşterileri oraya yönlendirdiği hususlarının ispat edilemediği, ispat edilmiş olduğu düşünülse dahi, böyle bir davranışın davacı şirket yönünden maddi kayba sebep olabileceği davacı şirketi manevi yönden ne şekilde zarara uğrattığının tespit edilemediği, davalının davacı şirket hakkında itibarını zedeleyici, küçük düşürücü her hangi bir davranışı bulunduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle; asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı- birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının; davalı- birleşen davada davacılar vekilinin birleşen davadaki manevi ve maddi tazminata ilişkin karar yönünden aşağıdaki (2) ve (3) numaralı bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Birleşen davada manevi tazminat talebinin tamamının reddine karar verildiğine göre birleşen davada davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/3. maddesi uyarınca Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, birleşen davadaki maddi ve manevi tazminat taleplerinin toplamı üzerinden nispi vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3- Davalı-birleşen davada davacılar vekilinin birleşen dosyadaki maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması nedeniyle yeni bir bilirkişi incelemesine karar verildiği, asıl ve birleşen her iki dava için bilirkişi incelemesi yönünden tarafların yarı yarıya gider yatırmalarına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Davacı- birleşen davada davalı vekili bilirkişi ücretini yatırmayacağını beyan ettiğine, davalı- birleşen davada davacılar vekilinin ise kendisine düşen bilirkişi ücretini yatırdığı ve davacı- birleşen davada davalıya düşen bilirkişi ücretini yatırmayacağını ifade ettiğine göre bilirkişi incelemesi birleşen davadaki maddi tazminat taleplerine hasredilmiş olacaktır. Bu durumda, birleşen davadaki maddi tazminat taleplerinin tespit edilmesi için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğinden birleşen dosya davacılarına ne miktar bilirkişi gideri yüklendiği, bilirkişilerin kimliği ve bilirkişilerden istenen hususlar belirtilmek suretiyle, yeniden ara kararı oluşturularak davalı- birleşen davada davacılar vekiline mehil ya da kesin mehil verilmesi ardından sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken; asıl ve birleşen iki davanın bilirkişi incelemesi için verilen mehile ve birleşen davada davacılar vekilinin davacı- birleşen davada davalıya düşen bilirkişi ücretinin ödenmeyeceği yönündeki beyanına göre birleşen davada maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı- birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının; davalı- birleşen davada davacılar vekilinin birleşen davadaki manevi tazminata ilişkin karar yönünden sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde yazılı nedenlerle davalı- birleşen davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı- birleşen davada davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 25,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacılara iadesine, 17/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.