Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/13225 E. 2014/19910 K. 17.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13225
KARAR NO : 2014/19910
KARAR TARİHİ : 17.12.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29.05.2014 tarih ve 2013/512 – 2014/151 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ile müvekkili şirket arasında 01/01/2011 tarihinde “…İ” imzalandığını, davalının bu tarihten itibaren …Gayrimenkul Ltd. Şti.’nde sözleşmeli olarak gayrimenkul danışmanı olarak çalıştığını, 30/04/2012 tarihine kadar … markasını kullanarak birçok müşteri kazandığını, … bünyesinde verilen tüm eğitimlerden faydalandığını, davalının 2012 yılı Nisan ayı sonunda müvekklili şirket bünyesinde dava dışı diğer çalışanlar ile birlikte başka bir emlak şirketinin danışmanlığını yapacaklarını bildirmeleri üzerine kendilerine sözleşme şartları uyarınca işlem yapılacağının bildirilmesine rağmen sözleşmeyi yok sayarak hareket ettiklerini, davalının faaliyetlerine müvekkili şirketten aldığı eğitimler, kazandığı müşteriler ve ilişkiler ile yine müvekkili şirket tarafından yetiştirilen danışmanlarla devam ettiğini, müvekkili şirketin iflasın eşiğine getirildiğini belirterek taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince belgelerin iadesini ve 20.000,00 USD cezai şartın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, çalıştığı sürece şirketle ortak çalışmalar yürüttüğü diğer danışman arkadaşları, işin işleyişi, kuralları ve diğer hiç bir konuda problem yaşamadığını, ofisteki yönetimsel ve kasti hatalar, şirket yöneticileri arasındaki soğuk savaş sebebiyle huzursuz bir ortam oluştuğunu, ayrılma kararlarını alenen ofis broker’ı ile paylaştığını, nisan ayında yaptığı görüşmede kendi emlak ofisini kuracağını söyleyerek ayrıldığını belirterek davanın reddi ile yargılama giderleri ve ileride kendisini vekille temsil ettirirse vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini istemiştir.
Mahkemece, Anayasa’nın 48. maddesi uyarınca herkes çalışma hürriyetine sahip olup, davalının daha önce çalıştığı ilçede sözleşmenin sona ermesinden sonra 2 yıl süre ile mesleğini icra edememesi bir rekabet etmeme koşulu değil, kelepçeleme sözleşmesi niteliğinde olup, davalının ekonomik özgürlüğünü kısıtlayan bu hüküm ve dolayısıyla da buna dayalı cezai şart koşulunun geçersiz olduğu, ayrıca davacının davalının sözleşmenin 7. maddesine aykırı hareket ettiğini yasal deliller ile inandırıcı şekilde kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.