Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/13105 E. 2015/9747 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13105
KARAR NO : 2015/9747
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 51. ASLİYE
TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2014
NUMARASI : 2007/251-2014/50

Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 51. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/02/2014 tarih ve 2007/251-2014/50 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 29/09/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı birleşen davada davacı vekili Av. Ö. D. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacılar Z.Tekst. Ltd. Şti. ve İ.. K.. vekili, davalı Ö. A.Ş’nin 29.08.2000 tarihli 34.425 USD bedelli sahte senede istinaden ihtiyati haciz kararı alıp bu karar uyarınca müvekkili şirket merkezinde haciz tatbik ettirdiğini, müvekkili şirketin tüm banka hesaplarına ve şirket adına kayıtlı araç üzerine haciz konulduğunu, müvekkili şirketin ihracat yapamaz hale gelip bankalar nezdindeki ticari itibarının sarsıldığını, müvekkillerince imzaya, borca, yetkiye itiraz edildiğini, ilk defa haciz işlemi ile karşılaşan şirket müdürü müvekkil İ.. K..’ın da bu haksız işlemden dolayı derin üzüntü yaşadığını, İstanbul 3.İcra Tetkik Merci 2008/1308 Karar sayılı ilamı ile ihtiyati haczin ortadan kalktığını ileri sürerek, müvekkili şirketin ihtiyati haciz nedeniyle uğradığı zarar karşılığı 34.425 USD’ın, şirket müdürü İ.. K..’ın için de 1.000 TL manevi tazminatın davalı şirketten tahsilini talep etmiş, birleşen davalara cevabında, müvekkilince gerçekleştirilen ihracatın FOB usulünde yapıldığını, navlunun ödenmesinin alıcı firmaya ait olduğunu savunarak, birleşen davaların reddini istemiştir.
Davalı-birleşen davalarda davacılar vekili, birleşen 2001/184 Esas sayılı davada, müvekkili şirketin M/V Ö.F.gemisi ile Z. Ltd. Şti’ne ait yükün M. A./G.-T.taşımasını yaptığını, navlun ödenmeyince müvekkilinin yükü tahliye etmediğini, Z. Ltd.Şti. tarafından senet verilmesi üzerine yükün tahliye ediliğini, ancak müvekkilinin kendisini garanti altına almak adına emtiların gümrükten çekilmesi için gerekli orijinal konişmentoları uhdesinde tuttuğunu, malların gümrükten her nasılsa sahte belgelerle çekildiğini, müvekkiline verilen senetle ilgili olarak sahtelik imzası ile imza inkarında bulunup ödemeden imtina edildiğini ileri sürerek, 34.425 USD navlun alacağının Z. Tekst. Ltd. Şti’nden tahsilini talep etmiş, birleşen 2002/286 Esas Sayılı dosyada, Z. Teks. Ltd. Şti. tarafından verilen senedin sahteliğinin ileri sürülüp navlun alacağını zamanında tahsil edememesinden dolayı müvekkili şirketin zarara uğradığını, müvekkili şirket yetkilisi R.K.ın da sahte senet verilmesi, sahte belgelerle yükün gümrükten çekilmesi ve halen alacağın tahsil edilememesi nedeniyle derin üzüntü yaşadığını ileri sürerek, davacı şirket için 15.000 USD maddi, davacı Recep için 1.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada davalı Ö. A.Ş. tarafından 34.425 USD bedelli senede dayalı olarak ihtiyati haciz kararı alınıp davacı Z.Takst. Ltd. Şti’nin merkezinde haciz tatbik edildiği, senedin sahteliği sebebiyle ihtiyati hacze itiraz edildiği sabit olup davacı Z. Tekst. Ltd. Şti’nin haksız ihtiyati haciz nedeniyle dava açması mümkün ise de davacı şirketin delil olarak ihtiyati haciz dosyasına dayandığı, davacı şirketin uygulanan hacizden dolayı doğduğunu iddia ettiği zararını somutlaştıramadığı, incelenen haciz tutanağında da haczedilen eşyalar koltuk, masa, sandalye olup yediemin olarak İ.. K..’a teslim edildiğinden davacı şirket zararının kanıtlanamadığı, davacı İ.. K..’ın uygulanan ihtiyati haciz nedeniyle kişilik haklarının zedelendiğine ilişkin delil bulunmadığı, birleşen 2002/286 E. sayılı davanın davacısı Ö. A.Ş’nin Ö. F.gemisi ile Tunus’taki P. adlı firmaya mermer taşıdığı ve navlun alacağı bulunduğunun sabit olduğu, dosyaya sunulan yazılı bir navlun sözleşmesi olmadığı, kural olarak taşıma sözleşmesinin yazılı yapılması şart olmayıp konşimentoda “freight prepaid(navlun peşindir)” kaydı olduğundan geminin yükü tahmili ile birlikte karşı davacının navluna hak kazanacağı, Z. Tekstil. Ltd. Şti’nin konşimentoda FOB kaydı olduğundan navlun bedelinin malın ihraç edildiği P. şirketince ödeneceğini iddia ederek Tunus İbdidai Mahkemesi tarafından navlun alacağının P. Firması’nca ödenmesine dair karar verildiğini belirterek karar örneği sunduğu, konşimentoda navlunun varış yerinde ödeneceği hususunda açık bir kayıt yer almıyor ise de Ö. A.Ş’nin Tunus’ta dava açmış olması navlun bedelinin alıcı P. tarafından ödeneceğinin kabulünü gerektirdiği, bu durumda 2002/286 Esas sayılı dosyada davalı Z.Ltd. Şti’nin navlun borcunun geç ödenmesinden sorumlu tutulamayacağı, bu davada BK’nın 49. maddesi çerçevesinde R. K.’ın manevi tazminat talebinin de reddi gerektiği, birleşen 2001/184 Esas sayılı dosyada, konşimento hükümleri uyarınca Z. Tekstil Ltd. Şti’nin yükleten/taşıtan olduğu, navlun sözleşmesinde ücret ödeme borcu taşıtana ait olduğundan ve davacının da ödediğini ispata yarar belge sunmadığından navlun ücretinden sorumlu olması gerektiği düşünülebilir ise de dosya kapsamından navlun borçlusunun tam olarak tespiti olanaklı olmayıp, tercümesi sunulan Tunus İbdidai Mahkemesi’nin 30/11/2005 tarihli kararında (navlun alacağı hususunda, taşıma ücretinden sorumluluk hususunda açık tespit yapılamamakta olduğu da dikkate alınırsa) davanın Ö. AŞ tarafından açılıp, dava dışı firmaya karşı kabul kararı verildiği gözetilerek 2001/184 Esas sayılı davanın da reddi gerektiği kanatiyle asıl ve birleşen tüm davaların reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-HUMK’nın 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2 nci maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 2014 yılı itibariyle 1.893,60 TL’nı geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar, 06.02.2014 hüküm tarihi itibariyle kesindir.
Asıl davada davacı İ.. K.. yönünden 1.000,00 TL manevi tazminatın ve birleşen 2002/286 E. sayılı davada davacı R. K. yönünden 1.000,00 TL manevi tazminatın tahsili talep edilmiş olup mahkemece, anılan davacıların davalarının reddine karar verilmiş olmasına göre bu durumda asıl davada davacı İ.. K.. vekilinin, birleşen 2002/286 Esas sayılı davada davacı R. K. (mirasçıları) vekilinin karara yönelik olarak yapılan temyiz istemlerinin reddedilen manevi tazminatların yukarıda anılan Kanun hükümleri uyarınca temyiz sınırının altında kalması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre asıl davanın davacısı Z.Tekst. Ltd. Şti. vekilinin asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Birleşen 2001/184 Esas ve birleşen 2002/286 Esas sayılı davaların davacısı Ö. Deniz Nak. A.Ş. vekilinin birleşen davalara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde mahkemece, davacı Ö. Deniz Nak. A.Ş’nin navlun alacağı ve navlun alacağının zamanında tahsil edilememesinden dolayı uğradığı zarara ilişkin davaları yönünden Z.Tekstil.Ltd.Şti. vekilinin konşimentoda FOB kaydı olmasından dolayı navlun bedelinin malın ihraç edildiği P. şirketince ödeneceğini, Ö. Deniz Nak. A.Ş. tarafından Tunus İbdidai Mahkemesi’nde anılan firmaya karşı açılan davada navlun ve masrafların P. firmasınca ödenmesine karar verildiğini belirterek karar örneği sunması karşısında mahkemece, “konşimentoda navlunun varış yerinde ödeneceği hususunda açık bir kayıt yer almıyor ise de Ö. A.Ş’nin Tunus İbdidai Mahkemesi’nin 30/11/2005 tarihli kararı ile navlun bedelinin alıcı P. tarafından ödeneceği hususunda karar verildiği” gerekçesiyle birleşen davaların reddine karar verilmiş ise de söz konusu Tunus İbdidai Mahkemesi’nin kararının aslı ve onaylı tercümesi dosyada bulunmamaktadır. Anılan kararın kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş olsa dahi infaz edilip davacı Ö. Deniz Nak. A.Ş. tarafından tahsilat yapılıp yapılmadığı hususları araştırılıp aydınlığa kavuşturulmamıştır. Bu itibarla mehkemece, dosyada fotokopisi bulunan yabancı mahkeme ilamına dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı İ.. K.. vekilinin, birleşen 2002/286 E. sayılı davada davacı R. K.(mirasçıları) vekilinin temyiz istemlerinin HUMK.nun 432/4.madde hükmü uyarınca REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davacısı Z. Tekst. Ltd. Şti. vekilinin asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen 2001/184 Esas ve birleşen 2002/286 Esas sayılı davaların davacısı Ö. D. Nak. A.Ş. vekilinin birleşen davalara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin birleşen dava davalısı Z. Tekstil Sanayi İth. İhr. Ltd. Şti’den alınarak birleşen davada davacı Ö. D. Nak. A.Ş’ye verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 30,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden birleşen 2002/286 Esas sayılı davada davacılar R. K. mirasçıları, asıl davada davacı İ.. K..’dan ayrı ayrı alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacı Z.Tekstil San. İth. İhr. Ltd. Şti’den alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden birleşen 2001/184 Esas ve 2002/286 Esas sayılı davalarda davacı Ö. Deniz Nak. A.Ş’ye iadesine, 01/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.