YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13077
KARAR NO : 2014/19202
KARAR TARİHİ : 08.12.2014
MAHKEMESİ : …. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR
Taraflar arasında görülen davada…. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19/06/2014 tarih ve 2013/185-2014/164 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asansör rayı üretimi ve satışı konusunda faaliyet gösteren müvekkilinin 06, 07, 09 ve 37. sınıf mal ve hizmetler yönünden tescilli “…” ve “…+Şekil” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının müvekkilinin markasıyla ayırt edilemeyecek derecede benzer olan “…” markasını 06 ve 07. sınıflarda tescil ettirdiğini, davalı markasının müvekkili markasıyla karışıklık yarattığını ileri sürerek, davalı adına tescili markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, her iki tarafın tescilli markalarını birbirinden ayıran tek harf değişikliğinin ayıredicilik sağlamadığı ve iltibası önlemediği, üstelik her iki tarafın markasının tescil edildiği sınıfların aynı olup, fiilen yürütülen ticari faaliyetin aynı mal ve hizmet sektöründe olduğu, davacı şirketin tescilli markalarının davalı markasından çok daha önce tescil edildiği, hitap edilen müşteri kitlesinin de benzer olduğu, bu nedenlerle davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne ilişkin isteminde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına TPE nezdinde tescilli 2007/20842 nolu … markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 08/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.