YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13042
KARAR NO : 2014/18335
KARAR TARİHİ : 25.11.2014
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10.04.2012 gün ve 2011/162-2012/73 sayılı kararı bozan Daire’nin 04.04.2014 gün ve 2012/17757-2014/6682 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, müvekkili ile davalı …nin … 15-16 pafta, 1190 parselde kurulu 186/100000 arsa paylı S-6 Blok 29 nolu bağımsız bölüm olan sosyal tesis restoran ve aynı parseldeki 1648/100000 arsa paylı S-7 Blok 30 nolu bağımsız bölüm spor tesisi boat ekipmanları niteliğindeki taşınmazların intifa haklarının davalı şirketten müvekkiline devri için 11/03/2008 tarihli intifa senedi düzenleme vaadi sözleşmesi akdedildiğini, davalı tarafın davacı müvekkiline 06/04/1999 tarihli yapı ruhsatı ibraz ederek yerlerin ruhsatlı yerler olduğu hususunda müvekkilini ikna ettiğini, ayrıca davalı tarafça kendilerine teslim edilecek projenin temel üstü, inşaat ve iskan ruhsatlarını bizzat almayı taahhüt ettiğini, o tarihte şirket genel müdürü olan davalı …’nin satın alma hususunda ikna edildiğini, daha sonra müvekkili tarafından proje hazırlanıp davalıya verildiğinde davalı tarafın bir türlü ruhsatı tedarik edemediğini, oyalamaya başladığını, her seferinde müvekkilini oyalamayı başardığını, yerlerin ruhsatının devirden evvel davalı tarafça … Kefli’nin imzası ile iptal ettirildiğinin öğrenildiğini, hileli davranışta bulunduğunu, bu bakımdan müvekkilinin çok ciddi kârdan mahrum kaldığı gibi ruhsatın alınması için verdiği çaba nedeniyle manevi sıkıntıya düştüğünü, ruhsatın sadece üst hakkı sahibi tarafından alınabilindiğinden davalının da söz konusu ruhsatı almadığından müvekkilinin kaybı olduğunu, davalı …nin üst hakkını tapuda davalı Golf Spor Faaliyetleri A.Ş’ye devrettiği ve devralan davalının intifa senedi sahiplerinin haklarını koruma sözü verdiğini ileri sürerek, şimdilik 5.000,00 TL maddi 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, taraflar arasında düzenlenen 11/03/2008 tarihinde akdedilen intifa senedi düzenleme vaadi sözleşmesine göre davalının 15 gün içinde…Belediyesi’ne müracaat edilerek inşaat ruhsatının alınacağının vurgulandığı, davalı yanca gerekli müracaatların yapıldığı ve…Belediyesinin kaldırılması nedeniyle daha sonra … Belediyesi’ne devredildiği, elde olmayan nedenlerle ruhsatın alınamadığı ve sonuçta … Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü ile Plan ve Proje Müdürlüğü’nün vermiş oldukları kararla daha evvel temditli olarak verilen ruhsatların iptali ile 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 29. maddesine göre hükümsüz hale geldiğinden ortada fiili ve hukuki bir engel bulunmakla sözleşmenin gerçekleşmediği, bu durumda davacı yanın davalıyı aldattığı hususunun tüm dosya kapsamında yerinde görülmediği gibi bu konuda yapılan soruşturma sonucunda … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 10/03/2010 gün 2009/7026-2010/278 sayılı kararı ile de kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karar da gözetilerek sözleşmenin yerine getirilmemesinde davalı yanın herhangi bir kusurunun bulunmadığı, zira kendi edimini yerine getirmek için harekette bulunduğu, bir takım müracaatların yapıldığı, rızası dışındaki işlemlerden dolayı tamamlanamadığı anlaşıldığından kusur yükletilmesinin mümkün olmadığı, davacının maddi tazminat isteminde bulunabilmesi için öncelikle karşı tarafın kusurlu hareketinin bulunmasının gerektiği, davalının herhangi bir kusurlu hareketi söz konusu olmadığından ve uyuşmazlığın meydana gelmesine sebep olmadığı asıl ve birleşen davaların reddine dair tesis edilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce ilamda belirtilen nedenlerle bozulmuştur.
Davalılar vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 52,40 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.