YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12958
KARAR NO : 2014/20294
KARAR TARİHİ : 23.12.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2013
NUMARASI : 2012/47-2013/233
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/10/2013 tarih ve 2012/47-2013/233 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili şirketin K.. Otel ve Lokantası’nın aynı unvanla işletmecisi olduğunu, 1966 yılından bu yana Turizm Müessesesi İşletme Belgesi’ne sahip bulunduğunu ve bu tarihten bu yana bu adla işletildiğini, davalının Eski K.. Otel adıyla otel işletmesinin işletme adına saldırı ve haksız rekabet teşkil ettiğini, gerek TTK’nın 52, 55 ve Turizm Teşvik Yasası uyarınca çıkarılan yönetmeliğin 20. maddesine göre haksız rekabet niteliğinde olduğunu ileri sürerek davacı şirketin unvanına yönelik haksız saldırının yasaklanmasına, haksız rekabetin önlenmesine, davalı adına Konak adı ile tescil yapılmışsa silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslahla davalı markasının hükümsüzlüğüne de karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, ancak davalı vekili yargılama sırasındaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve düzenlenen 2. ve 3. Bilirkişi raporlarına göre, davacının K.. Otel ibaresi üzerinde gerçek hak sahibi olduğu tescilli olmasa da 556 sayılı KHK’nın koruması altında olduğu, davacının kullandığı K..ibaresinin turizm otelcilik alanında zayıf marka olmasından dolayı davacının üçüncü kişilerin kullanımına katlanmak zorunda olup bu zayıf markaya dayanarak hükümsüzlük talep edemeyeceği, davalı markasının tescilli olması nedeniyle haksız rekabetin söz konusu olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının tescilli markası hükümsüz kılınmadığı müddetçe bu markaya dayalı kullanımının haksız rekabet oluşturmamasına ve davacılardan S.. G..’in işbu davada aktif dava ehliyetinin bulunmamasına göre, davacı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davacı şirketin unvanına yönelik haksız saldırının durdurulması, haksız rekabetin önlenmesi ve davalı markasının hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, benimsenen bilirkişi raporu itibariyle uyuşmazlık konusu “K..” ibaresi üzerinde 43. sınıf hizmetler bakımından öncelik hakkının davacı şirkete ait olduğu mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda, davacının aynı zamanda ticaret unvanının kılavuz sözcüğünü oluşturan kelimenin “K..” ibaresi olması itibariyle 556 sayılı KHK’nin 8/1-b ve 8/3 maddeleri uyarınca davalı tarafça aynı hizmetler için tescil olunan dava konusu “Eski Konak” markasının hükümsüzlüğünü de talep edebileceği dikkate alınmaksızın yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacı şirket vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, kararın davacı şirket yararına hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle, davacı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle, davacı şirket vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, kararın davacı şirket yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacılara iadesine, 23/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.