Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/12905 E. 2015/9773 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12905
KARAR NO : 2015/9773
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2014
NUMARASI : 2013/102-2014/53

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/03/2014 tarih ve 2013/102-2014/53 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 29/09/2015 günü hazır bulunan davalı vekili Av. R.O. S. ile davacı vekili Av. N. A. İnal dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan çimento taşıma teklif mektubu ve şartnamesi uyarınca mülkiyeti davacıya ait silobaslar ile Ç.-Mersin’den Alanya ve A. Hazır Beton Tesislerine dökme çimento taşınmasının ve boşaltılmasının davalı tarafça yerine getirileceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme uyarınca davalı şirkete teslim edilen aracın davalı şirket çalışanı F.Ç. idaresinde iken dava dışı M.Y.’ın kullandığı motorsikletle çarpıştığını, M. Y. mirasçılarının açtıkları tazminat davasında araç sürücüsü F. Ç.’nun %37,5 oranında kusurlu bulunarak davacı şirketin araç maliki olması sebebiyle tazminata hükmedildiğini, kararın icraya koyulması ardından davacı tarafından 255.320 TL’nin icra müdürlüğü hesabına yatırıldığını, kazaya karışan araç protokol gereği kullanılmak, bakımı yapılmak üzere davalı şirkete teslim edildiğinden Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesine göre uzun süreli kiralama nedeniyle işletenin davalı kiracı olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre tedbirsizlik ve dikkatsizlik neticesinde meydana gelecek kazadan doğacak tüm ziyanın davalı şirkete yükleneceğinin ve davacı şirketin fesih hakkının saklı olduğunun belirtildiğini, bu suretle meydana gelen kaza sebebiyle davacı tarafından ödenen tazminatın müvekkiline iadesinin gerektiğini ileri sürerek, 255.323 TL’nin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş; taraflar arasında imza edilen bir sözleşme bulunmadığını, teklif mektubunun sözleşme niteliğinde olmadığını, ayrıca bu teklif mektubunun genel şartlar 1. bendinde teklif verme tarihinden itibaren başlamak üzere firma teklifine 30 gün süre ile bağlı kalınacağı şartının konulduğunu, davacı şirketin .. plakalı aracın maliki olduğunu, kasko ve trafik sigortasının yaptırılmasının aracın malikine ait olduğunu, rücu talebinin hukuki şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; uzun süreli ariyet ilişkisinin varlığı nedeniyle gerçekte işleten sıfatının davacıya değil davalıya ait olduğu, davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle dava dışı kişilere ödediği maddi manevi tazminatın tamamını taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine istinaden davalıdan isteyebilme hakkına sahip olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 255.320 TL’nin 24/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, taraflar arasında imzalanan Ç.’dan A. ve A. Hazır beton tesislerine dökme çimento taşıma teklif mektubu uyarınca mülkiyeti davacıya ait silobaslar ile çimentonun davalı yanca taşınması sırasında meydana gelen trafik kazasında vefat eden dava dışı M.Y. mirasçılarına mahkeme kararına istinaden yapılan ödemenin davalıdan rücuen tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Çimento taşıma teklif mektubu hükümleri uyarınca kilometre bakımları ve araçların temizliğinin davalı şirketçe yerine getirileceği, davacının sadece kasko, trafik sigortası, taşıt pulu ve silobas yıllık testlerini yaptırmayı yüklendiği, davaya konu taşımanın yapıldığı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı vekilince zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesine istinaden sigortacıya başvurulup başvurulmadığının araştırılması gerektiği, sigorta şirketinden talep edilerek alınabilecek bedelin davalıdan talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığı, davanın en azından sigorta kapsamındaki tazminatlar yönünden reddine karar verilmesi gerektiği savunulduğu halde, bu savunma üzerinde durulmamış, mahkeme gerekçesinde sigorta poliçesine istinaden sigorta şirketine başvurulup başvurulmadığı, sigorta şirketi tarafından davacıya veya müteveffa M. Y.ın mirasçılarına herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığı, davalının sigorta kapsamındaki tazminatlar yönünden sorumluluğunun olup olmadığı yönünde bir tespit ve değerlendirmeye yer verilmemiştir. Bu suretle; davalı vekilinin anılan hususa ilişkin savunmaları hakkında mahkeme gerekçesinde bir açıklamaya yer verilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.