Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/12796 E. 2014/19227 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12796
KARAR NO : 2014/19227
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/02/2014 tarih ve 2012/242-2014/51 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinden … ile davalı … …’in 17.12.1993 tarihinde… …Turizm ve Tic. Ltd. Şti unanıyla şirket kurduklarını, şirket ana sözleşmesinin 10.1.1994 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığını, şirket ana sözleşmesi uyarınca ilk beş yıl için ortaklar dışından davacı … ile davalı …’un müdür olarak atandığını, müvekkillerinden …’in şirket ortaklığından ayrılmak istemesi üzerine ortaklar bir araya gelerek 26.5.1995 tarihli kararı aldıklarını, bu karar uyarınca müvekkillerinden…’nin hisselerini davalı … … ve …’a devrettiğini, aynı zamanda davacı …’in müdürlük yetkisinin kaldırılmasına ve şirketin isminin…Gıda Turz. ve Tic. Ltd. Şti olarak değiştirilmesine karar verildiğini, bu tarih sonrasında şirketle her türlü irtibatlarının kesildiğini, ancak diğer ortak ve yöneticinin alınan kararlardan sadece şirket isminin değiştirilmesine dair kısmın yayımını sağladığını, resmi kurumlarca tasfiye edilen şirket nedeniyle alacak istemli takibe maruz kalınması sebebiyle dava açtıklarını ileri sürerek müvekkillerinin tasfiye edilen şirketteki ortaklık ve müdürlük yetkilerinin 26.5.1995 tarihi itibariyle sona erdiğinin tespiti ile bu tarihten itibaren hüküm ifa etmek üzere ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili; davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacıların iddialarının yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı … tarafından TTK’nın 520 maddesi hükümleri uyarınca usulüne uygun şekilde yapılmış bir hisse devri işleminin bulunmadığı, TTK’nın 543/1. maddesinin yollamasıyla 161. maddesi hükümleri uyarınca ana sözleşme ile atanmış müdür olan davacı …’in bahsi geçen ortaklar kurulu kararıyla müdürlük görevinin sonlandırılamayacağı, ortaklar kurulu kararının ana sözleşme değişikliği niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacıların dava dışı limited şirketteki ortaklık ve müdürlük yetkilerinin 26.5.1995 tarihi itibariyle sona erdiğinin tespiti ile bu hususun ticaret siciline tescili istemine ilişkindir.Uyuşmazlığın niteliği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle davanın şirket tüzel kişiliği aleyhine açılması zorunludur. Dosya içerisindeki belgelerden şirket tüzel kişiliğinin tasfiye sonucunda son bulduğu anlaşılmakta olup, dava dışı şirketin ihyası sağlandıktan sonra ihya edilen şirket tüzel kişiliği aleyhine husumet yöneltilmelidir.Somut olayda, taraf sıfatı bulunmayan şirket ortağı ve müdürü aleyhine açılan bu davanın husumetten reddi gerektiğinden, işin esası incelenmek suretiyle ve yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen karar gerekçesi itibariyle doğru değilse de sonucu itibariyle doğru olan kararın HMK’nın 3. maddesi delaletiyle mülga HUMK’nın 438/son madde ve fıkrası uyarınca onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, kararın HMK’nın 3. madde delaletiyle mülga HUMK’nun 438/son. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.