Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/1268 E. 2014/12751 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1268
KARAR NO : 2014/12751
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11.09.2013 tarih ve 2013/112-2013/538 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, kurumlarından yaşlılık aylığı almakta olan …’in vefat etmesine rağmen davalı bankanın ödemelere devam ettiğini, taraflar arasındaki protokol gereği davalı bankanın süresiz ATM kartı (banka kartı) verilmesinde yetkili olduğu, ancak banka ATM kartı geçerliliğini bir yılla sınırlandıracak ve bir yıllık süre sonunda gelir ve aylık sahibinin bizzat bankaya gelmesi sağlanarak, yaşadığının tespiti halinde Bank Kart süresinin bir yıl süreyle uzatabileceği ve ödeme yapabileceği kararlaştırılmışken bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, fazladan ödenen ….716…. TL’nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; husumet itirazında bulunmuş,hak sahibi ölmüş olmasına rağmen emekli maaşını çeken kişi ile birlikte hak sahibinin öldüğünü ilgili yerlere ve müvekkili bankaya bildirmeyen veya bildirilmiş olmasına rağmen gerekli tedbiri almayan kurum ve kurumların sorumlu olduğunu,davacı kurum tarafından hak sahibinin ölmüş olmasına rağmen aylıkların müvekkili bankaya gönderilmeye devam edildiğini ve ölümü ile ilgili olarak müvekkili bankaya bilgi verilmediğini, T.C. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün 29/11/1994 tarih, 1994/22 sayılı Genelgesine riayet edilmemiş ise de, ilgili Nüfus Müdürlüğü’nün adı geçen müdürlükçe …’dan aylık alanın şahsi ve medeni durumlarında meydana gelecek değişiklikler bildirilmiş ise, bunu müvekkili bankaya bildirmemiş olması ve halen maaş hesabına para yatırmış olması nedeniyle davacı kurumun ağır kusurun bulunduğunu, kötü niyetli olarak gerçekleşmiş olan eylemde müvekkili bankaya kusur atfetmenin sırf protokol esaslarına göre sorumluluk yüklemenin hak ve nefaset kuralları ile bağdaşmadığını, ayrıca gerçeğe aykırı beyanla sağ belgesi düzenleyen muhtarlığın da kusurlu olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan Dairemiz bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, …’ in …/03/2003 tarihinde vefat ettiği, …/03/2003 tarihinden önce davacı kurum tarafından davalı banka şubesindeki 248597 nolu hesaba yatırılan paranın …’in oğlu … tarafından … l. Noterliği’nce düzenlenen …/08/1992 tarih ve 035598 yevmiye nolu vekaletname ve aylık sahibinin sağ olduğuna ilişkin muhtar belgesi ile şube içinden ödeme dekontu ile muntazaman çekildiği, …’in babasının ölümünden sonrada …/03/2003-28/08/2006 tarihleri arasında 42 ay boyunca aynı şekilde aynı yöntemle babasının aylığını çekmeye devam ettiği, ölümden önce ve sonra ATM kartı düzenlenmediği, bankanın muhtardan her … ayda bir getirilen …’in sağ olduğuna dair belgeye istinaden ödemede bulunduğu, ATM kartının geçerliliğinin l yılla sınırlandırılması ve aylık sahibinin bizzat bankaya gelmesi koşullarının aranmasının söz konusu olmadığı, bankanın yapılan ödemede bir kusurunun bulunmadığı, … mirasçısı …’in ölüm olayını bildirmemekle, Resmi Gazetede …/06/1996 tarihinde yayınlanan 22672 sayılı tebliğin …. maddesine aykırı hareket ettiği, SGK 01/05/2004 tarihli yazı cevabı ile yoklama belgesi alınması uygulamasına son verdiğini bildirdiği, burada bankanın değil …’in sorumluluğunun söz konusu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.