Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/12599 E. 2014/19714 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12599
KARAR NO : 2014/19714
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada…Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/05/2013 tarih ve 2008/25-2013/339 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı …Bankası …Şubesi’nde bulunan hesabında 2007 yılında yaptığı denetlemede, şirket hesaplarında olması gereken meblağın hesaplarda gözükmediğini fark ettiğini, hesap hareketlerinin incelenmesi sonucu bu meblağın Mustafa Yeşiltepe tarafından şirket hesaplarından nakit ve elden çekildiğinin anlaşıldığını, müvekkili şirket temsilcisinin hiçbir kimseye bankalardan para çekmesi konusunda özel bir vekaletname ya da yazılı talimat vermediğini, davalı bankanın, mevduat hesabından ödeme yaparken ödeme yapacağı kişinin hak sahibi olup olmadığını incelemek ve bu konuda gerekli dikkat ve özeni göstermek zorunda olduğunu, özen borcunu yerine getirmeyen davalı bankanın, müvekkilinin uğradığı zararı ödemesi gerektiğini ileri sürerek şimdilik 7.000,00 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, isteme ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğunu, esasa yönelik olarak da davacının bu işleyişten haberdar olduğunu, bu kişiyi müvekkili bankaya getirip “muhasebeci” olarak tanıtan kişilerin de davacı şirket yetkilileri olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı vekilinin sahte olduğunu ve muvafakat edilmediğini ileri sürdüğü talimatlar üzerindeki imzaların davacı şirket temsilcisine ait olduğunun belirlendiği ve bu talimatlara dayanılarak davalı banka tarafından gerçekleştirilen ödeme işlemlerinde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 15/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.