Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/12596 E. 2014/18367 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12596
KARAR NO : 2014/18367
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : SERİK 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2013
NUMARASI : 2011/778-2013/770

Taraflar arasında görülen davada Serik 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/11/2013 tarih ve 2011/778-2013/770 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı kargo şirketinin Serik ilçesindeki nakliye hizmetini kendi aracıyla davacının yerine getirdiğini, hizmet bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin 2.037,73 TL’ lik kısmına davalının itraz ettiğini ileri sürerek, icra takibine itirazın iptali ile davalının alacağın % 40’ı oaranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı tarafın işletme defterinin açılış tasdikinin bulunduğu, kapanış tasdikinin bulunmadığı, bu suretle davacının işletme defterinin HMK.nın 222. maddesi uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilemeyeceği, davalının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, davalının defter kayıtlarına göre davacı şirketin davacı tarafa 0,33 TL borçlu olduğu, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, kargo taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, yukarıdaki özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Ancak; davacının işletme defteri tuttuğu ve bu defterin açılış tasdikinin bulunduğu, VUK hükümleri gereğince işletme defterleri için sadece açılış onayı yaptırılmasının öngörüldüğü, kapanış onayı yaptırılması yükümlülüğünün getirilmediği nazara alındığında, davacının işletme defterinin kapanış tasdikinin bulunmaması nedeniyle işletme defterinin HMK. nın 222. maddesi uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davalının defter kayıtları nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bununla birlikte; davalı şirket akdi ilişkiyi kabul etmiş, ödeme olgusunu ileri sürmüş; ödemeyi davalı defter kayıtlarına dayanarak ispat etmeye çalışmıştır. Davalının kendi ticari defterlerinde davacıya yapılan ödemeler kayıtlı olsa da dosya içerisinde ödemelerin dayanağı belgeler yer almamaktadır. Defter kayıtlarının dayanağı olan belgelerin de belirlenerek, kayıt ve davadaki ödeme olgusunun bu belgelerle ispat edilmesi gerekirken bu yönde bir araştırma yapılmayarak, eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin yemin deliline dayanılmış olduğu halde bu husus gözetilmeksizin karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yemin deliline ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.