Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/12427 E. 2014/18401 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12427
KARAR NO : 2014/18401
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2014
NUMARASI : 2013/293-2014/116

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/02/2014 tarih ve 2013/293-2014/116 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin murisi E. Y..’ın …bank Ankara Şubesi’nde açtırdığı hesaptaki paranın …. Off Shore Ltd şirketine aktarılmış gibi gösterildiğini, ancak paranın gerçekte Y… A.Ş bünyesinde kaldığını, bilahare bankanın fona devredildiğini, yatırdığı paranın iadesi için Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne 2003/281 esas sayı ile dava açtıklarını, daha sonra banka ortağı olan A. B..’in yatırılan paraları diğer şirketlerde kullandırdığını ve kendisinin bu şekilde dolandırıldığının kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 14.720,00 TL’nin avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; yetki, görev, zamanaşımı, husumet yokluğu ve esastan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/281 esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde 16.04.2002 tarihinde açılan davada, davacı . Y..’ın davalılar TMSF, O….T.A.Ş. (Eski …. A.Ş.), A. B.., …. Holding ve … Off Shore Ltd aleyhine aynı nedene dayalı olarak 14.720,51 TL’nin tahsilinin talep edildiği, davanın 04.07.2003 tarihinde, 2003/501 karar sayı ile …Off Shore Ltd şirketi aleyhine açılan davanın açılmamış sayılmasına, TMSF hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeni ile diğer davalılar yönünden ise bu aşamada şartlar oluşmadığından gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, kararın tebliğe henüz çıkarılmadığı, dolayısıyla da kesinleşmediği, eldeki davanın davalısı konumundaki… Bank A.Ş.’nin o davadaki O… A.Ş olduğu dolayısıyla, İ…Bank-…bank yönünden davanın derdest olduğu gerekçesi ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. .
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı banka çalışanlarının yönlendirmesi nedeni ile paranın yurtdışında bulunan off-shore hesabına gönderilmesi nedeni ile uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece dava tarihi itibari ile derdest dava bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, HMK’nın 114/1. maddesi gereğince aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartı ise de, HMK’nın 115/2. maddesi gereğince mahkemece dava şartı noksanlığının giderilmesi için süre verilmeden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kaldı ki; mahkemece derdest olduğu kabul edilen dava, işbu davanın açılmasından önce “davacı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde faaliyet gösteren off-shore bankasına yatırdığı parasını öncelikle bu bankaya karşı dava açmak alacağını tahsil etmek için bütün kanun yollarını tükettikten sonra tahsil edememesi ve ileride açılacak bir davada bu parasını davalı…..Ticaret ve ….Bankası bünyesinde tutulduğunun anlaşılması durumunda TTK’nın 336. maddesine göre şirket yönetiminde sorumlulukları tespit edilen ve TTK’nın 339. maddesine göre şirket yöneticilerinin yanıltıcı beyanda bulunarak davacıyı zarara uğratttığı ortaya çıkarsa sorumlu olacakları, ne var ki dava tarihi itibari ile davalı banka yöneticilerinin güven ilişkisini ihlal ettikleri ispatlanamadığı, bu nedenle davalı banka ve yöneticileri hakkındaki davanın bu aşamada dinlenme olanağı bulunmadığı” gerekçeleriyle reddedilmiştir. Bu durumda davanın aynı dava olduğu da söylenemez. Zira, bir davanın aynı dava olduğunun kabulü için davanın taraflarının, konusunun ve hukuki sebebinin aynı olması gerekmektedir. Aynı taraflar arasında, aynı konuda açılan ikinci davanın dayandığı vakıalar birinci davada ileri sürülen vakıalardan farklı ise aynı dava olduğundan söz edilemez. Çünkü hakim, bu vakıalarla bağlı olduğu ve bunlar dışındaki vakıaları re’sen nazara alamadığı için birinci davada yalnız o vakıalar için inceleme yapmış ve yalnız o vakıalara dayanarak kararını vermiştir. İlk dava erken açılması nedeni ile reddedildikten sonra davacı ….Off-Shore Bankası aleyhine Lefkoşe Kaza Mahkemesi’nde dava açtığını ve aciz vesikası aldığını, A. B..’ in İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin 29.11.2005 tarihli kararı ile “Bankayı Vasıta Kılmak sureti ile Dolandırıcılık” suçundan ceza aldığını belirterek işbu davayı açmıştır. Bu nedenle de bu davanın ilk açılan dava ile aynı dava olduğu da kabul edilemez. Bu durumda mahkemece, bu gerekçelerle davanın reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 26.11.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI

Usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun bozma sebeblerine katılamıyorum. 26.11.2014