Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/12418 E. 2014/18277 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12418
KARAR NO : 2014/18277
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29/11/2013 tarih ve 2013/331-2013/413 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dr. … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili …’un davalı şirketin kurucu ortaklarından olduğunu, ancak daha sonra şirketin devri ile payını da devredip ilişkisini kestiğini, şirketin devrinden önce davalı bankaya teminat ipoteği olarak … ili pafta 13, parsel 64’de kayıtlı büro niteliğindeki 47, 48 ve 50 nolu üç adet bağımsız bölümün üzerinde 14.06.2001 tarihinde 1. derecede 12.000.000.000 TL, 04.06.2002 tarihinde 2. derecede 23.000.000.000 TL değerinde ipotek tesis ettirdiğini, ancak teminata tekabül edecek bir borcu olmadan 29.05.2006 tarihinde şirketi aktifi ve pasifi ile devreden müvekkilinin taşınmazındaki ipoteği fekkedeceğini kabul eden davalı bankanın daha sonra şirketin ortaklarının borcundan dolayı müvekkili aleyhine icra takibi yaparak tüm mal varlığına haciz koydurttuğu için müvekkilini mağdur ettiğini, müvekkilinin kendi borcu olmayan ve şirketin ortaklarının borcu olan söz konusu paradan davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek haksız olarak ödenen 27.950 TL paranın 31.05.2007 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsiline, müvekkilinin taşınmazındaki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, davacının müvekkili banka ile… Yapı A.Ş. arasında akdedilen kredi sözleşmelerine müşterek ve müteselsil borçlu olarak imza attığını, yine davacıya ait 3 adet büro üzerine ipotek tesis edildiğini, kredinin vadesinde ödenmemesi üzerine takip yapıldığını, kredi sözleşmesine dayalı cari hesap ilişkisinin şirket ile halen devam ettiğini, ipoteğin bu nedenle fek edilemeyeceğini, yapılan ödemenin ipotek miktarından az olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar davaya yanıt vermemiştir.
İşbu dava dosyası ile birleşen 2008/334-351 karar sayılı dosyada davacı … vekili,.., … … ve … aleyhine açtığı davada, asıl davadaki taleplerini tekrarlayarak müvekkilinden haksız tahsil edilen 27.950 TL’nın faizi ile davalılardan tahsilini, davalıların şirket lehine verdikleri ipoteklerin fek edilmesinin önlenmesi için tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın asıl davanın kısmen kabulü, birleşen davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 06.12.2012 tarih, 2010/16101 E. 2012/20100 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl davada dava dilekçesinde … aleyhine dava açılmadığı, …’ın da davaya usulüne uygun katılmadığı anlaşıldığından bu davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle asıl dava yönünden …’ın yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, asıl ve birleşen dava dosyalarında sair hususlarda daha önce verilen karar kesinleşmiş olmakla yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı/birleşen dosya davacısı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı-birleşen dosya davacısı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı-birleşen dosya davacısı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 25,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.