Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/12100 E. 2015/8332 K. 16.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12100
KARAR NO : 2015/8332
KARAR TARİHİ : 16.06.2015

MAHKEMESİ : AKSARAY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2014
NUMARASI : 2009/120-2014/125

Taraflar arasında görülen davada Aksaray 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/01/2014 tarih ve 2009/120-2014/125 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar S.. G.., M.. T.., M.. A.., Y.. K.., M.. Ç.. ve H. E.Plastik A.Ş. vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16/06/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılardan S.. G.., M.. T.., M.. A.., Y.. K.., kendi adına asaleten H.-E. Plastik A.Ş.’yi temsilen M.. Ç.. vekili Av. C.. A.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkilerinin davalı firmanın yurtdışında şirket adına tahsilat yapan çalışanları ve temsilcileri aracılığı ile şirkete ortak olmak için para yatırdıklarını, davalıların bu parayı toplarken Ortaklık Sözleşmesi adı altında bir belge ile davalıların anlaştıkları bir matbaa tarafından basılmış olan hisse senedi olarak beyan ettikleri belgeyi müvekkillerine verdiklerini, davalıların kar payları ile birlikte paralarını her zaman çekebileceklerini, tek farkının faiz verilmemesi olduğunu belirterek, müvekkillerinin dini duygularını istismar ederek mevduat topladıklarını, şirketler yönetim kurulu başkanı D.. K.. tarafından müvekkillerine ve diğer ortaklara hitaben ve altında imza bulunan mektuplar ile yine şirketler yönetim kurulu başkan ve üyeleri tarafından müvekkillerine ve diğer ortaklara gönderilen mektuplarda şirketin yapısı ve nasıl mevduat topladığını açıkça gösterdiğini ileri sürerek, T.. K.. bakımından 54.276,18 TL, N.. E.. bakımından 4.360,59 TL olmak üzere, toplam 58.636,77 TL asıl alacağın dava tarihi itibariyle işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu kapsamından, davacıların davalı şirket ve temsilcilerine hisse senedi karşılığında para verdikleri, davalıların vermiş oldukları makbuzların yapılan inceleme ve denetleme sonucunda geçersiz olduğu, usulüne uygun hisse senetleri olmadığı, davacıların vermiş oldukları parayı istediklerinde davalılardan paralarını tahsil edmedikleri, davalıların yapmış oldukları işlemlerden dolayı Sermaye Piyasası Denetleme Kurulu’nca davalılar hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/104 Esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığı, davacıların mahkemenin 2010/98 Esas sayılı dosyasında mevcut bulunan 08/11/2003 tarihli hazirun cetvelinde davacılardan T.. K..’ın 236.000 hisse sayısı ve 23.600.000.000hisse tutarı, davacı N.. E..’ün de 3.300 hisse sayısı ve 330.000.000 hisse tutarı ile hissedar olduklarının anlaşıldığı, alınan bilirkişi raporlarında davacıların davalı şirket ve temsilcilerine vermiş oldukları paraları şirketle birlikte temsilci olarak parayı tahsil eden koordinatörlerden de borçlu sıfatıyla isteyebileceklerinin belirtildiği, davacıların davalı şirket ve temsilcilerine toplam 55.000DM’yi hisse senedi olarak anılan makbuz karşılığında verdiği, resmiyette bu belgelerin hisse senedi değeri taşımadığı, davacıların parasını geri almak istediklerinde bu parayı alamadıkları, davalıların bu parayı davacılara geri verdiğine dair bir belge sunamadıkları gerekçesiyle, davanın kabulü ile 54.276,18TL’nin dava tarihinde TC Merkez bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı T.. K..’a verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar S.. G.., M.. T.., M.. A.., Y.. K.., M.. Ç.. ve H. El Plastik A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, mümeyyiz davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmaması nedeniyle, davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadına ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar vekili, davalılar tarafından istendiği an geri ödeneceği güvencesi ile dini duygular kötüye kullanılmak suretiyle müvekkillerinden para tahsil edildiğini ancak bu paranın geri ödenmediğini, daha önce açtıkları davaların kabul hükmü ile sonuçlandığını ve müvekkillerinin davalı şirketin paydaşı olduklarının mahkeme kararı ile tespit edildiğini, bu tespit ile paydaşlık oranı dışında kalan ve müvekkillerince ödenen kısımların ise iadesinin gerektiğini ileri sürmüş, mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacıların davalı şirket ve temsilcilerine toplam 55.000 DM’ yi hisse senedi olarak anılan makbuz karşılığında verdiği, resmiyette bu belgelerin hisse senedi değeri taşımadığı, davacıların parasını geri almak istediklerinde bu parayı alamadıkları, davalıların bu parayı davacılara geri verdiğine dair bir belge sunamadıkları gerekçesine dayanılmış, yine karar gerekçesinde, davacıların davalı şirket paydaşı olduklarının tespitine dair mahkeme kararına yer verilmiştir. Ancak dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6762 Sayılı TTK’nun 405/2 hükmü uyarınca pay sahiplerinin şirkete sermaye olarak verdiklerini geri isteyemecekleri hususu düzenlenmiş olup, kişilerin anonim şirket paydaşı olduğunun kabulü halinde, paydaş olma amacıyla ödenen sermaye bedelinin iadesi mümkün değildir. Nitekim bu amaçla davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde, müvekkillerinin paydaş olduğuna dair mahkeme kararlarına değinilerek, davalılara ödenen fazla kısımların iadesi talep edilmiştir. Buna karşın mahkemece, paydaşlık kavramı, sermayenin iadesi ve hisse oranı dışında kalan kısımlar yönünden bir değerlendirme yapılmamış, davacıların paydaş olduğu olgusundan hareketle fazla miktarın ne sebeple geri ödenmesi gerektiği üzerinde durulmamıştır. Bu durumda mahkemece, anılan hususlar göz önüne alınarak, davalıların işlem ve sorumluluklarının tespiti ile sonuca gidilmek gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
3- Kabule göre de; dava dilekçesinde, davacıların pay değerleri olan 3.900 TL ve 330 TL dışında kalan ödemeler yönünden istemde bulunulmasına karşın, davacılar tarafından ödenen 55.000 DM’nin tamamı üzerinden yapılan hesaplama ile kabul hükmü kurulması dahi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün mümeyyiz davalılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar S.. G.., M.. T.., M.. A.., Y.. K.. ile H.-el Plastik A.Ş.’ye verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılar S.. G.., M.. T.., M. A., Y.. K.., M.. Ç.. ve H.-el Plastik A.Ş’ye iadesine, 16/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.