Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/12081 E. 2014/18395 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12081
KARAR NO : 2014/18395
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2011/650-2013/471

Taraflar arasında görülen davada Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/12/2013 tarih ve 2011/650-2013/471 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde emtia nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın Bursa’daki alıcısına teslim edilmek üzere sigortalısı tarafından piyasadan davalıya ait kamyonun kiralandığını, araca yüklenen malların alıcısına teslim edilmediğini, 19.159,60 TL zararın 26/05/2011 tarihinde sigortalıya ödendiğini ileri sürerek, bu tutarın ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, sigorta poliçesinin 5/2 maddesinde sigorta teminatının, sigorta konusu nakliyatın ilgili mevzuat hükümleri uyarınca gerekli yetki belgesine sahip bir taşıyıcı tarafından gerçekleştirilmesi koşulu ile geçerli olacağının belirtildiği, Karayolu Taşıma Yönetmeliği’ne dayalı olarak yurt içi eşya veya mülk taşımacılığı için zorunlu olarak “K” türü yetki belgesine sahip bir araç ile taşıma işinin gerçekleşmediği ve gerçekleştiği hususunun da davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, emtia nakliyat abonman sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, ibraz edilen ibraname başlıklı belgede sigortalının “bahsi geçen hasardan dolayı mesul olanlar aleyhine dava hakkını kayıtsız şartsız Generali Sigorta A.Ş’ye devir ve temlik ettiğini beyan ve kabul ettiği” görülmüştür. Bu durumda, davacının temlik alan sıfatıyla aktif dava ehliyeti ve rücu hakkının bulunduğunun kabulü ile davanın görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.