Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/12005 E. 2014/19239 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12005
KARAR NO : 2014/19239
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : … FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada…Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/04/2014 tarih ve 2013/165-2014/43 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 1975 yılından itibaren … ticaret unvanıyla faaliyet gösterdiğini, ticaret unvanındaki “…” ibaresini marka olarak da tescil ettirdiğini, ancak davalı şirketin, … ibaresini ticaret unvanının asıl ve ayırt edici unsuru olarak tescil ettirmek suretiyle iltibasa yol açıp, müvekkilinin ticaret unvanına tecavüzde bulunduğunu, davalının bu eylemiyle müvekkiline zarar verdiğini ileri sürerek, davalının eyleminin davacı şirketin ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, tecavüzün giderilmesine, “…” ibaresinin davalının ticaret unvanından terkinine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin 19/12/2013 tarihli genel kurul kararıyla ana sözleşmenin tadili yoluna gittiğini, ticaret unvanındaki “…” ibaresini çıkarıp, “…” unvanını aldığını ve 10/01/2014 tarihinde yeni unvanı Ticaret Siciline tescil ettirdiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının önceki tarihli unvan ve marka tescili sebebiyle … ibaresi üzerinde öncelik hakkı olduğu, davalının ticaret unvanındaki “…” ibaresinin davacının ticaret unvanına ve markasına iltibas oluşturduğu, davacının bu nedenle, davalının ticaret unvanından terkinini istemeye hakkı bulunduğu, ancak davalının ticaret unvanını tescilli olduğu süre içerisinde unvansal biçimde kullanmasının, davacının ticaret unvanına ve marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceğini, zira tescil süresince ticaret unvanını kullanmasının davalı için hem yasal bir hak, hem de bir zorunluluk olduğu, bu durumda davacının terkin dışındaki taleplerinin kabulüne imkan bulunmadığı, ancak davalının “…” unvan kılavuz sözcüğünü ticaret unvanı yapmak üzere 19/12/2013 tarihinde şirket kararı aldığı ve kararın 10/01/2014’de ticaret siciline işlendiği, gerekçesiyle unvan terkini bakımından davanın konusuz kaldığından esası hakkında karar vermeye yer olmadığına ve sair istemlerin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Dava, ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yargılama sırasında ve ön inceleme aşamasında; davalı tarafın ticaret unvanını, ana sözleşme tadili yoluyla değiştirdiğinin tespiti ile konusuz kalan dava hakkında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olmasına göre, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6/1. maddesi uyarınca, tarife hükümleriyle belirlenen maktu ücretin yarısı olan 1.100,00 TL vekalet ücreti takdiri gerekirken, maktu vekalet ücretinin tamamına hükmolunması yanlış olup, bu yönden kararın bozulması gerekmekte ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİYLE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinde yer alan “AAÜT’ne göre belirlenen 2.200 TL vekâlet ücretinin” ibarelerinin hükümden çıkarılmasına, çıkarılan bu ibareler yerine “AAÜT’nin 6/1. maddesine göre belirlenen 1.100 TL vekâlet ücretinin” ibarelerinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.