Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11812 E. 2015/8363 K. 16.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11812
KARAR NO : 2015/8363
KARAR TARİHİ : 16.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 30. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/04/2014
NUMARASI : 2014/73-2014/91

Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 30. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14/04/2014 tarih ve 2014/73-2014/91 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı Banka vekili ve fer’i müdahil T.. G.. tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16/06/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. A.. G.., asli müdahil asil T.. G.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili şirket yönetim kurulunun 05.12.2006 tarihinde aldığı karar ile şirket yönetim kurulu üyelerinden herhangi ikisinin atacakları müşterek imzaları ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığını, bu durumun da davalı Bankanın kayıtlarına işlendiğini, ancak buna rağmen davalı Banka yetkililerince müvekkili şirkete ait hesaptan şirket ortaklarından T.. G..’in tek imzası ile 29.12.2006 tarihinde T.. G..’e 970.000 TL, 04.01.2007 tarihinde T.. G..’in yetkilendirdiği A.A.’a 400.000 TL ödeme yapıldığını, bu nedenle müvekkili şirketin zarar gördüğünü ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 15.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hesabın açılış sırasında davacı şirketin müvekkili bankaya ibraz ettiği ana sözleşmesine göre şirket yönetim kurulu üyelerinden Y.. Y.., Y.. L.., İ.. L.. ve T.. G..’in şirket unvanı veya kaşesi altına atacakları münferit imzalarıyla şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığını, 05.12.2006 tarihinde şirketin T.. G..’in olmadığı yönetim kurul toplantısında şirketin müşterek imza ile temsil edilmesine karar verildiğini, T.. G..’in talebi üzerine Ticaret Sicil Memurluğu tarafından 20.12.2006 tarihinde anılan yönetim kurulu kararının tescilinin iptal edildiğini, T.. G.. tarafından ticaret sicil tasdiknamesi ve yeni imza sirkülerinin ibraz edilmesi üzerine 29.12.2006 ve 04.01.2007 tarihlerinde ödemelerin yapıldığını, davacı şirket dışındaki davacı gerçek kişilerin taraf ehliyetinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil T.. G.., şirketi temsil yetkisi bulunduğunu, dava konusu olay nedeni ile davacı şirketin zararının doğmadığını, davacı şirketin dava dışı E. P. İnş. San. Ltd. Şti’den pamuk emtiası satın aldığını, karşılığının da A. Katılım Bankası A.Ş. G. Şubesi’nden çekilen kredi ile ödendiğini, pamuk emtiası kararlaştırılan evsafta çıkmayınca sözleşme feshedilip dava dışı Erka Ltd. Şti’nin pamuk bedeli olan 1.370.000 TL’yi davacının hesabına iade ettiğini, söz konusu paranın da A. Katılım Bankası A.Ş’den çekilen kredi borcunun kapatılması için kullanıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı vekili tek imza ile işlem yapılması nedeniyle davacı şirketin zararı doğup doğmadığının araştırılmasını talep etmiş ise de uyulan bozma ilamında açıkça ret kararının yerinde olmadığı, davada açıkça kabul kararı verilmesi gerektiğine işaret edildiğinden bu savunmaya itibar edilmediği gerekçesiyle davanın davacı şirket yönünden kabulü ile 15.000 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacı gerçek kişilerin açtığı dava daha önce aktif husumet ve sıfat yokluğundan red olunduğundan bu husus bozma dışında kalarak kesinleşmiş olmakla bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı Banka vekili ve fer’i müdahil T.. G.. temyiz etmiştir.
Dava, davacı şirketin davalı bankada bulunan hesabından yetkisiz kişiye ödeme yapıldığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davalı Banka vekili ve fer’i müdahil, diğer savunma sebepleri yanında fer’i müdahil T.. G.. tarafından tek imza ile çekilen ve yetkilendirdiği kişi tarafından çekilen dava konusu paranın davacı şirketin dava dışı A.Katılım Bankası A.Ş’den kullandığı kredi borcunun kapatılması için kullanıldığını da savunmuşlardır.
Mahkemece verilen 28.03.2012 tarih 2011/30 E. 2012/51.K sayılı ilk kararda “…davalı Bankanın elinde bulunan belgelere göre tek başına işlem yapmaya yetkili kişi ve onun görevlendirdiği kişiye ödeme yapmasında kanuna ve hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, 05.12.2006 tarihli müşterek imza ile temsile ilişkin yönetim kurulu kararının da ödemelerin yapılmasından sonra T.. G.. tarafından açılan yönetim kurulu kararının iptali istemli dava sonucunda iptal edilip bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek onandığı” gerekçesiyle davacı şirket yönünden davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Dairemiz’in 24.06.2013 tarihli 2012/15360 E. 2013/13217K. sayılı ilamı ile “davacı şirket tarafından şirket temsilcilerinin tek imza ile temsil yetkisinin kaldırıldığı, çift imza ile ödeme yapılması gerektiği davalı bankaya bildirildiğine göre davalı Bankanın müşterisi tarafından verilen bu talimat ile bağlı olduğu, daha sonra kendisine Ticaret Sicil Memurluğu’ndan farklı bir yazı getirilse dahi akdi ilişkisi bulunan davacı şirketi haberdar etmeden ödeme yapması halinde BK’nın 99. maddesi uyarınca davalı Bankanın sorumluluktan kurtulamayacağı” gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında da davalı Banka vekilince tek imza ile işlem yapılması nedeniyle davacı şirketin zararı doğup doğmadığının araştırılması istenmiştir. Ancak mahkemece Dairemiz bozma ilamı yanlış değerlendirilmek suretiyle davalı Bankanın bu yöndeki savunmasına itibar edilmeyip yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemenin temyiz konusu yapılan 28.03.2012 tarih 2011/30 E. 2012/51.K sayılı ilk kararında davalı Banka ve fer’i müdahilin savunmaları doğrultusunda davacının zararının doğup doğmadığı konusunda bir değerlendirme bulunmadığı gibi, Dairemizin anılan bozma ilamında da temyiz konusu yapılan kararın içeriği ve temyiz isteminde bulunan tarafın sıfatına göre bu husus değerlendirme konusu yapılmamıştır. Bu itibarla mahkemece, Dairemizin bozma ilamı yanlış değerlendirilmek suretiyle davalı Bankanın ve fer’i müdahilin davacının zararı doğmadığına dair savunması üzerinde durulmadan yazılı gerekçe ile davacı şirket yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Banka vekili ve fer’i müdahil T.. G..’in temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı Banka ve fer’i müdahil yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.