Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11779 E. 2015/8367 K. 16.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11779
KARAR NO : 2015/8367
KARAR TARİHİ : 16.06.2015

MAHKEMESİ : İZMİR (KAPATILAN) 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2012/578-2014/171

Taraflar arasında görülen davada İzmir (Kapatılan) 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/05/2014 tarih ve 2012/578-2014/171 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16.06.2015 günü hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacılar ile asıl davada davacılar vekili Av. S. Ö., asıl ve birleşen davalarda davalılardan asil M. D., asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili Av. G.. H.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Ası davada davacılar T.. Ç.., M.. Ç.., L.. B.., Z.. B.., B.. B.., B.. B.. vekili, davalıların dava dışı D. Yazılım AŞ’nin % 87 ve % 10 payına sahip eski ortakları olduğunu, 16.02.2011 tarihinde şirketin hisselerinin müvekkilleri tarafından devralındığını, davacılar T.. Ç.., E. B. ile davalı M.. D.. arasında düzenlenen devir protokolünün 5. maddesinde devirden sonra ortaya çıkacak borçlardan M. K. ve diğer yönetim kurulu üyelerinin şahsen sorumlu olduklarının düzenlendiğini, devirden sonra şirket kayıtları üzerinde yapılan incemelelerde davalı M.. D..’ın 158.000 TL, davalı B.. D..’ın ise 63.000 TL şirkete karşı senetlerden dolayı borçlu olduklarının tespit edildiğini, yine 30.12.2011 tarihinde yapılan sayımda 15 adet toplamda 21.195 TL değerinde demirbaşların davacılara teslim edilmediğinin anlaşıldığını, aralarında düzenlenen devir sözleşmesinde davalılara borçlarının 500.000 TL olarak belirlendiğini, devir borcunun 36 ayda taksitler halinde ödeneceğini, bu zamana kadar 207.000 TL ödeme yaptıklarını ileri sürerek, bakiye hisse bedeli 293.000 TL bakımından davalılara borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2012/579 esas sayılı davada davacı T.. Ç.. ve L.. B.. vekili, davalılara hisse devri nedeniyle 500.000 TL bedelli teminat senedi verdiklerini, şirket kayıtlarında davalıların toplam 221.000 TL bedelli senet ve teslim edilmeyen demirbaşlardan dolayı 21.195 TL borçları bulunduğunun belirlendiğini, senedin konusunun kalmadığını ileri sürerek, 500.000 TL bedelli senedin iptalini, bu senet yönünden borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2012/537 esas sayılı davdaa davacı D.Yazılım Hiz. A.Ş. vekili, davalıların şirkete iki adet senetten dolayı 221.000 TL borçlu olduğunu, yine 21.195 TL değerindeki bir kısım demirbaşların şirkette bulunmadığının, yeni hissedarlara bunların teslim edilmediğinin belirlendiğini ileri sürerek, toplam 242.129 TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı gerçek kişilerin şirketin alacağını talep edemeyeceklerini, alacak iddiasının yerinde olmadığını, hisse devri öncesi davacılar ile gizli ortaklıkları bulunduğunu, senetlerin gerçekte hiç düzenlenmediğini, defterdeki kayıtların dayanağının olması gerektiğini, demirbaşların eksik teslim edildiğinin iddia eden tarafından ispatlanacağını savunarak, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, şirket ortaklık paylarını devralanların şirketin alacağı yönünden takas mahsup talebinde bulunamayacağı, davacıların hisse devrinden dolayı devredenlere 293.000 TL borcu olduğu, davalıların 221.000 TL senet bedeli yönünden şirkete karşı borçlu bulundukları gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen 2012/579 esas sayılı dava yönünden davanın kısmen kabulüne, davacıların 293.000 TL yönünden borçlu olmadıklarının tespitine, birleşen 2012/537 esas sayılı dava yönünden davanın kısmen kabulüne, 221.000 TL’nin davalılardan alınarak şirkete verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Asıl dava yönünden, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Birleşen İzmir 10 ATM’nin 2012/537 esas sayılı davası yönünden, HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Bu yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Ayrıca, TC. Anayasası yargılamanın aleniyeti ilkesinin benimsemiş olup, bunun anlamı yargılamanın açık yürütülmesi, kurulan kısa karar, hüküm fıkrası ile gerekçenin birbirine uygun olması gerekir.
Somut olayda, mahkeme gerekçesinde birleşen 2012/537 esas sayılı dava yönünden subut bulmayan davanın reddine, yine gerekçenin son kısmında anılan dava yönünden davanın kısmen kabulüne, 221.000 TL’nin davalılardan tahsiline karar verildiği belirtilmiş, hüküm kısmında ise birleşen 2012/537 esas sayılı davanın kısmen kabulüne, 221.000 TL’nin tahsiline şeklinde karar verilmiş olup, kısa karar, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki mevcuttur.
Bu itibarla, mahkemece HMK 297/2. maddesi uyarınca açık ve tereddüt uyandırmayacak ve gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye neden olmayacak şekilde karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3- Bozma neden ve şekline göre birleşen 2012/537 esas sayılı davası yönünden taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
4- Birleşen 2012/579 esas sayılı davası yönünden, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
5- Davacı taraf, hisse devri nedeniyle davalılara 500.000 TL bedelli teminat senedi verdiklerini ileri sürerek senedin iptalini ve borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiş, mahkemece davacıların 207.000 TL hisse devir bedeli ödedikleri, bakiye 293.000 TL borçları bulunduğu gerekçesiyle, birleşen davada davacıların 207.000 TL üzerinden borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş ise de, taraflar arasında hisse devir bedelinin 36 taksitte ödenmesi kararlaştırılmış, 14 taksit 13.800 TL üzerinden ödenmiş, 01.10.2011 tarihli taksit ise 6.055,50 TL üzerinden ödendiği halde, mahkemece 15 taksitin tamamı 13.800 TL üzerinden ödenmiş gibi 207.000 TL üzerinden davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile asıl davanın ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen 2012/537 esas sayılı dava yönünden hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin birleşen 2012/537 esas sayılı davaya yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen 2012/579 esas sayılı dava yönünden davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen 2012/579 esas sayılı dava yönünden davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davalılardan alınarak davacılara verilmesine, birleşen davalar bakımından ise takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edenlere iadesine, 16/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.