Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11772 E. 2015/8365 K. 16.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11772
KARAR NO : 2015/8365
KARAR TARİHİ : 16.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 48. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2014
NUMARASI : 2012/303-2014/36

Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) 48. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 13/02/2014 tarih ve 2012/303-2014/36 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16/06/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. Z. K. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, müvekkiline ait havuç emtiasının E.’den S./A. ve W./A.’ya taşınması konusunda davalı ile sözleşme imzalandığını, 2007 yılı Ekim ve Kasım aylarında 80 adet tenteli tır gönderilmesi gerekirken sadece bir adet araç gönderildiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen davalının sözleşmenin gereğini yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkilince sözleşmenin feshedildiğini ve taşımanın yeni firmalara daha kötü şartlarda yaptırıldığını, ayrıca iptal edilen siparişler nedeniyle de zarara uğranıldığını ileri sürerek, asıl davada (6.500) TL’nin, birleşen davada (403.710) TL’nin temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, asıl ve birleşen davaların reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı ile yapılan taşıma sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği, davacının 454 ton havuç siparişinin iptal edildiği, bu nedenle 104.874 EURO zarara uğradığı, yine taşımanın başka araçlarla yapılması nedeniyle fazladan 79.200 EURO navlun ücreti ödenmek zorunda kalındığı gerekçesiyle, asıl davada 6.500 TL’nin, birleşen davada ise 551.393,667 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemece verilen ilk kararda yasal faize hükmedilmesine, kararı davacı tarafın temyiz etmemesi nedeniyle davalı yararına faiz cinsi yönünden usulü kazanılmış hakkın doğmuş olmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, taşıma sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, Dairemizin ilamında davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, menfi zararın tazmininin istenebileceği, mahkemece havuç emtiasının taşınmaması nedeniyle akıbetinin araştırılması gerektiği, emtianın bu nedenle tamamen imha edilmişse dava dışı alıcıya satılmamasından kaynaklanan kâr kaybının tamamının menfi zarar olarak istenebilmesinin mümkün olduğu,
imha edilmeyip başka yollarla yurt içinde veya dışında değerlendirilmiş ise elde edilen gelirin tazminattan indirilmesi gerektiğine işaret olunarak bozulmuş, davacı taraf havuçların davalının kusuru nedeniyle çürüdüğünü, herhangi bir özel imha işlemine tabi tutulmadığını belirtmiş, mahkemece ürünün davacı tarafça üçüncü kişilere satıldığına dair defterlerinde kayıt bulunmadığı, sipariş verilen havuçların başka yollarla yurt içinde veya dışında değerlendirildiğine ilişkin delil olmadığı, bu nedenle tazminattan indirilmesi gereken tutar bulunmadığı, davacının 454 ton havuç siparişinin iptal edilmesi nedeniyle 104.874 EURO, taşıma işinin başka araçlarla yapılması nedeniyle 79.200 EURO zararının bulunduğu gerekçesiyle, asıl davada 6.500 TL’nin, birleşen davada ise karar tarihindeki kur üzerinden EURO tutarın karşılığı olarak toplam 551.393,66 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Oysa, TMK’nın 6. maddesi uyarınca davacı taraf hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla mükelleftir.
Bu itibarla, mahkemece ispat külfeti kendisinde bulunan davacı taraftan 454 ton havucun taşıma sözleşmesinin feshi nedeniyle tamamen imha edilip edilmediği veya yurt içinde veya dışında başka yollarla değerlendirilip değerlendirilmediği konusunda varsa tüm delillerini bildirmesi istenerek, eğer başka şekilde ürün değerlendirilmiş ise Dairemiz ilamında belirtildiği üzere tazminat miktarından mahsup yapılarak, 818 sayılı BK’nın 44. maddesine göre davacı tarafın zararın artmasına neden olup olmadığı da nazara alınarak, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2-Öte yandan, dava tarihinde yürürlükte olan HUMK 74 ve sonradan yürürlüge giren HMK’nın 26. maddesi uyarınca, hakim her iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda, davacı taraf birleşen davada toplam 193.040 EURO zararları bulunduğunu, bunun 6.500 TL kısmının asıl davada talep edildiğini belirterek, dava tarihi itibariyle EURO kuru üzerinden bakiye 403.710 TL’nin birleşen davada davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece 184.074 EURO tazminat miktarı karar tarihindeki kur üzerinden TL’na çevrilerek birleşen davada toplam 551.393,66 TL’ye hükmedilmiştir.
Ayrıca, mahkemece bozma ilamı öncesi verilen ilk kararda birleşen dava yönünden 403.710 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü sadece davalı taraf temyiz etmiş olup, anılan miktar yönünden davalı yararına usulü kazanılmış hak doğmuştur.
Bu itibarla, mahkemece davacı taraf dava tarihindeki kur üzerinden talepte bulunduğu halde karar tarihindeki kur üzerinden tazminat miktarı TL’ye çevrilerek karar verilmesi ve davalı yararına doğmuş bulunan usulü kazanılmış hakkın nazara alınmaması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 16/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.