Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11753 E. 2014/20069 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11753
KARAR NO : 2014/20069
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2014
NUMARASI : 2013/7-2014/82

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/04/2014 tarih ve 2013/7-2014/82 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tescilli RED BULL markaları ile RED BULL enerji içeceği ambalaj tasarımına iltibas suretiyle tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden REPLAY markası altında ürünün üretilerek piyasaya sürüldüğünü, REPLAY isimli ürün ambalaj kompozisyonunun müvekkilinin tescilli ve tanınmış RED BULL markalarından yola çıkarak oluşturulduğu, müvekkilinin özgün ambalaj kompozisyonunun gerek kompozisyon oluşturma tarzı, gerekse kompozisyonları oluşturan unsurlar itibari ile ayırt edilemeyecek ölçüde taklit edildiğini, tüketiciler nezdinde iltibasa meydan verebilecek faaliyetlerde bulunarak haksız rekabete yol açtığını, müvekkilinin RED BULL markalarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalıların REPLAY markalı ürün ambalajının aynısının ya da benzerinin gerek ürünler, ambalajlar gerekse ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrak üzerinde kullanılmasının, üretiminin, yurt içinde ve yurt dışında satışının, dağıtımının, ithalinin, ihracının önlenmesine, üzerinde ambalajın resmi veya herhangi bir biçimde görüntüsü bulunan davalı taraflara ait ambalaj, ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesinin, basılı kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrakın ve bu şekilde bastırılmış olan materyalin daha bulundukları yerlerden toplanarak emin bir yerde muhafaza altına alınmasına ve imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı tarafın davasının kabulü ile davacı tarafa ait REDBULL markalı ürün kutusu, kutu tasarımı ve kutu kompozisyonuna tecavüz oluşturan davalı tarafın REPLAY enerji içeceği ürün kutusu tasarımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının tespitine, tecavüz ve haksız rekabetin menine, davaya konu REPLAY markalı ürün ambalajının aynısının ya da benzerinin ürünler ve ambalajlar üzerinde reklam, broşür, afiş, her türlü yazılı malzeme üzerinde kullanımının önlenmesine, davaya konu REPLAY markalı ürün ambalajının yurtiçinde ve yurtdışında davalı tarafından satışının, dağıtımının engellenmesine, üzerinde REPLAY markalı ürün ve ambalajların davalı tarafların elindeki ürün, reklam, afiş, broşür, basılı her türlü ticari evraka el konulmasına, masrafı davalılardan karşılanmak üzere imhasına, kararın masrafın davalılardan alınmak üzere kesinleştikten sonra üç büyük gazeteden birinde ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davacıya ait markalara yönelik tecavüzün ve haksız rekabetin tespit ve önlenmesi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalılardan A.. A..’ye yapılan dava dilekçesi ile duruşma gününü içeren tebligat “taşındı” şeklinde iade edildikten sonra, davalının ticaret sicilinden son adresi tespit edilmeden Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılmış; diğer davalı Tüm-Bak San. ve Tic. A.Ş’ye yapılan tebligatta ise posta memurunun şirketin yetkili temsilcilerini arayıp bulamadığı tebligattan anlaşılamamaktadır.
Tebligat Kanunun 12. ve 13’üncü maddelerinde tüzel kişilere tebligat usulü düzenlenmiştir. Öte yandan Tebligat Kanunu’nun 11.1.2011 Tarih ve 6099 sayılı Kanunun 9.maddesi ile değişik madde 35,IV hükmüne göre, “Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır” Tebligat Yönetmeliği’nin madde 57,IV hükmüne göre ise “Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından ana statü, sicil, tüzük ve kuruluş senedi gibi resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.” Tebligat Yönetmeliği’nin 20. maddesinde “Tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden çok ise yalnız birine yapılır”; 21. maddesinde ise “Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir. Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.” hükümleri mevcuttur.
Yukarıda anılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri çerçevesinde mahkemece, öncelikle davalı A.. A..’nin kayıtlı olduğu ticaret sicili müdürlüğünden sicil kaydındaki son adresi tespit edilerek, Tebligat Kanunu’nun 12. maddesine göre tebligat çıkarılması, bu şekilde tebligat yapılamaması hâlinde Tebligat Kanunu’nun madde 35/IV hükmünün nazara alınması gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeden Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılması; diğer davalı Tüm-Bak San. ve Tic. A.Ş’ye yapılan tebligatta ise şirketin tebligatı almaya yetkili kişilerinin aranıp da bulunamadığı anlaşılamadığından, bu tebligata değer verilerek yargılamaya devam edilip hüküm kurulması doğru olmamış, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2. Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin esasa yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan sebeplerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davalılar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle, bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalılara iadesine, 18/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.