Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11664 E. 2015/8504 K. 18.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11664
KARAR NO : 2015/8504
KARAR TARİHİ : 18.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 25. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2014
NUMARASI : 2012/249-2014/108

Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 25. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31/03/2015 tarih ve 2012/249-2014/108 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı Banka vekili ile fer’i müdahiller TMSF ve O. vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16/06/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. H.. D.., davalı ING Bank A.Ş. vekili Av. E. I. ve TMSF vekili Av. C. K. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin E. A.Ş’nin İ. Şubesi nezdinde bulunan hesabındaki parasının, banka çalışanlarının aldatıcı beyanlarıyla o. hesabına aktarıldığını, oysa gerçekte paranın, o. bankasına aktarılmayıp E. A.Ş. uhdesinde tutulduğunu, daha sonra toplanan paranın, bankanın hakim ortaklarına ait şirketlere aktarıldığının tespit edildiğini, bu konuda ceza yargılamalarının da yapıldığını, E.’ın halefi olan davalının müvekkilinin mevduatını ödemekle yükümlü bulunduğunu ileri sürerek, 354.087,66 TL’nin, paranın off-shore hesabına aktarıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Banka vekili, davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahiller TMSF vekili ile O. vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait toplam 354.087,66 TL’nin, banka tarafından davacıya imzalatılan havale talimatına istinaden o. hesabına aktarıldığı ancak havale talimatının davacının iradesi yanıltılarak elde edildiği, esasen o. hesabının da ayrı bir bankada olmayıp E. A.Ş’nin merkez şubesindeki bir hesap olduğu, paranın off-shore bankasına gönderilmeyip bankanın hakim ortaklarına ait şirketlere kredi olarak verildiği, dolayısıyla bankanın, dava konusu edilen parayı davacıya ödemek zorunda bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, toplam 354.087,66 TL’nin, off-shore hesabına aktarılma tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı Banka vekili ile fer’i müdahiller TMSF ve O. vekilleri temyiz etmiştir.
1-Fer’i müdahil O. vekili tarafından temyize cevap dilekçesi olarak ibraz edilen ancak niteliği itibariyle katılma yoluyla temyiz dilekçesi olarak kabul edilerek bu doğrultuda değerlendirmeye tabi tutulan dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği belirlenemediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içerisinde rastlanmamıştır.
Temyiz dilekçesinin verilme usulü, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Fer’i müdahil vekili tarafından bu işlemlerin yapılmadığı anlaşılmıştır. Temyiz defterine kayıt ettirilip, harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.05.1985 gün ve 1984/5 Esas, 1985/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK’nın 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır. Buna göre, somut olayda, temyiz defterine kayıt da bulunmadığından, bu İBK’nın uygulanması mümkün olmayıp, fer’i müdahil O.vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesine konu temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı ING Bank A.Ş. vekili ile fer’i müdahil TMSF vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı bankanın sorumluluğunun mülga BK’nın 41, 55 ve mülga TTK’nın 336. maddelerinden kaynaklanmasına, davacının zararının parasını off-shore bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren doğması nedeniyle zaman aşımı süresinin bu tarihten itibaren başlayacak bulunmasına göre, davalı Banka vekili ile fer’i müdahil TMSF vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Mahkemece, davalı bankaya harç yüklenmiş ise de davalı ING Bank A.Ş’ye karşı işbu davanın açılma nedeninin bu banka tarafından devir alınan E. AŞ’nin işlem ve eylemlerinden kaynaklandığı, davacıya ait paranın o. bankasına gönderilmesi konusundaki işlem ve eylemleri yürüten E. A.Ş’nin TMSF tarafından devir alındıktan sonra en son ING Bank A.Ş’ye devredildiği, bu durumda Fon Bankası iken ING Bank A.Ş’ye devredilen E. A.Ş’nin eylemlerinden dolayı açılan davada bu bankayı devir alan ING Bank A.Ş’nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde harç ile sorumlu tutulması doğru olmayıp, kararın bu yönden bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın anılan yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle fer’i müdahil O. vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Banka vekili ile fer’i müdahil TMSF vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı Banka vekili ile fer’i müdahil TMSF vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının davalı bankaya bakiye harç yükleyen 3 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Davalı ING Bank A.Ş. harçtan muaf olduğundan davalının harç ile sorumlu tutulmamasına ve davacı tarafından yatırılan 21,15 TL başvurma harcı ile 5.258,25 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine” bendinin hüküm fıkrasına yazılmasına, yine hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin 4 numaralı bendinde yer alan “ne olduğu aşağıda yazılı toplam 5.898,70 TL” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “500 TL bilirkişi masrafı ile 116 TL posta gideri toplamından oluşan 616 TL ”ibaresinin eklenmesine, hükmün altında davacı gideri başlığı altında yazılı masraf dökümünün karardan çıkarılmasına, kararın bu şekilde davalı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı Banka’ya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı Banka’ya iadesine, 18/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.