Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11644 E. 2015/8140 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11644
KARAR NO : 2015/8140
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2013/25-2014/58

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/03/2014 tarih ve 2013/25-2014/58 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09/06/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. S. A. ile davalı vekili Av. M.. Y.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin “F.” asıl unsurlu tescilli markaların sahibi olduğunu, davalı tarafından bu markanın, ÖSS ve LGS’ye hazırlanan öğrencilere yönelik hazırlanan ve piyasaya sunulan deneme sınavları, rehber ve soru kitapçıklarında kullanıldığı, yine aynı marka adı altında dershaneler açtığını, bu konuda müvekkilince davalıya karşı açılan ve markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesi istemli davanın müvekkili lehine sonuçlandığını, bu karara rağmen davalının tecavüz teşkil eden eylemlerini sürdürdüğünü, davalının eylemlerinin kolluk vasıtasıyla tespit edildiğini, uzun yıllardır eğitim hizmeti veren davalının, müvekkilinin tanınmış markasından yararlanmaya çalıştığını, davalının bu eylemleri nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, 50.000 TL manevi, 300.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 1988 yılından beri tescilli olan unvanı altında faaliyet gösterdiğini, 1995 yılında kurulan davacı şirketin “F.” ibaresini müvekkilinden sonra kullandığını, müvekkilinin tescilli unvanını kullanmasının yasal olduğunu, bu ibarenin müvekkilince markasal olarak kullanılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında görülerek kesinleşen mahkeme kararı ve sonrasındaki eylemleri gözetildiğinde davalının, davacıya ait “F” ibareli markayı haksız olarak kullandığı, bu suretle davacının marka hakkına tecavüz ettiği, marka hakkına tecavüz nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat isteyebileceği, davacının maddi tazminatın, davalının markayı kullanma yoluyla elde ettiği kazanca göre hesaplanmasını tercih ettiği, davalı defterleri kapsamında bu yönteme göre maddi tazminatın hesaplanamadığı, BK’nun 50. maddesi uyarınca uğranılan zararın miktarı tam olarak tespit edilemiyorsa hakimin tazminatı hakkaniyete uygun olarak belirleyebileceği, bu hüküm çerçevesinde davalının uzunca bir süredir devam eden markasal kullanımı, dava konusu markanın ekonomik değeri dikkate alınarak istenebilecek tazminatın takdir edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 50.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL vekalet ücretinin her bir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.586,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 1.168,30 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 11/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.