Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11643 E. 2015/7988 K. 09.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11643
KARAR NO : 2015/7988
KARAR TARİHİ : 09.06.2015

MAHKEMESİ : KÜTAHYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2012/291-2014/70

Taraflar arasında görülen davada Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/02/2014 tarih ve 2012/291-2014/70 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09/06/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. B.. G.., davalı vekilleri Av. M.. G.. ile Av. R. N.Ç. Ç. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ile kısmi bölünme sözleşmesi imzalandığını, davalının kiremit fabrikaları işletmelerinin bölünme konusu yapıldığını, genel kurulların sözleşmeyi onayladığını, 25.01.2007 tarihinde ticaret sicilde tescil edildiğini, ancak davalı şirkete ait bir kısım taşınmazlar ile G. markasının devrinin gerçekleşmediğini, bölünme işleminin ticaret sicile tescille beraber geçerlilik kazandığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların ve markanın davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, husumetin müvekiline yöneltilemeyeceğini, zamanışımı süresinin dolduğunu, taşınmazların ayrıntılı olarak sözleşmede ve ticaret sicil tescilinde belirtilmediğini, tebligin 12. maddesine göre üç ay içinde tescil yapılmadığı savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu olay tarihinde 6762 Sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu, anılan kanunda bölünmeye ilişkin düzenleme bulunmadığı, 16.09.2003 tarihli genelgede kısmi bölünmenin düzenlendiği, taraflar arasındaki bölünme sözleşmesinin ticaret sicilde tescil edildiği, genel kurulların sözleşmeyi onayladığı, ticaret sicil kararına karşı 6762 SK’nun 36. maddesine göre 8 gün içinde itiraz edilmediği, yine 381. maddeye göre genel kurulun iptalinin istenmediği, bölünme sözleşmesinin mevzuata aykırı olduğunu savunmanın TMK’nun 2. maddesi ile bağdaşmadığı, ticaret sicile tescille birlikte bölünmenin kesinleştiği, davaya konu markanın davalı adına tescilli bulunmadığı gerekçesiyle, taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, marka yönünden pasif husumetten davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.