Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11590 E. 2014/18199 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11590
KARAR NO : 2014/18199
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : GÜRÜN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2014
NUMARASI : 2011/148-2014/68

Taraflar arasında görülen davada Gürün Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/04/2014 tarih ve 2011/148-2014/68 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin üç ayrı sigorta poliçesine konu olan kayısı bahçelerini davalı kurum nezdindeki devlet destekli bitkisel ürün sigorta poliçesi ile don ve dolu hasarlarına karşı sigorta ettirdiğini, söz konusu bahçedeki kayısı ağaçlarının 2011 yılının Mayıs ayında don yüzünden hasar gördüğünü, davacının zararının davalı tarafından karşılanmadığını ileri sürerek, 15.000 TL’nın rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirkete 11/05/2011 tarihinde yapılan don hasarı ihbarı neticesindeki ekspertiz incelemesinde sigortalı alanda riske bağlı bir hasar tespit edilmediğini, ürünler üzerinde don hasarına rastlanmadığını ve bu nedenle müvekkili şirketin tazminat sorumluluğunun doğmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ispat yükü kendisinde olan davalı sigortacının dava konusu kayısı bahçesinde oluşan hasarın teminat dışı bir hal nedeniyle gerçekleştiğini ya da olayın ihbar edilen yer ve şekilde meydana gelmediğini ispatlayamadığı, sigortacılar tarafından tutulan ekspertiz raporlarının kendi içerisinde çelişkili olduğu, tespit dosyasındaki bilirkişi raporuna göre davaya konu kayısı ağaçlarının periyodik bakımlarının ve ilaçlamalarının zamanında yapıldığı, zeminin sürülü ve bakımlı olduğunun bildirildiği, bu durumda davacıya herhangi bir kusur izafe edilemeyeceğinden meydana gelen verim düşüklüğünün teminat dışı bir sebepten kaynaklanmadığına kanaat getirildiği, zeyilname gereği prim iadesi yapılmış ise bu iadenin zarardan tenzilinin gerektiği belirtilmiş ise de, prim iadesi yapıldığına dair dosyada bir belge bulunmadığından hesaplanan zarardan böyle bir tenzil yapılmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 9.594 TL tazminatın davalının temerrüde düştüğü 10/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, bitkisel ürün sigortaları poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta, davanın dayanağını oluşturan sigorta poliçelerinde 2597 sayılı Eskihamal Tarım Kredi Kooperatifi “Dain ve Mürtehin” olarak gösterilmiştir. Dairemizin yerleşik uygulamaları uyarınca bu durumda, Tarım Kredi Kooperatifi’nin rehin hakkı bulunduğundan, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona ait olup, sigortalı ancak lehine rehin verilen alacaklının açık muvafakatini almak şartıyla ve kendi menfaati de zedelendiği takdirde tazminat isteme hakkına sahip olur (14.06.2010 gün ve 2009/430-6814 E.K., 12.10.2012 gün ve 2011/8534-16045 E.K., 08.03.2013 gün ve 2012/4175-4580 E.K.)
Buna göre mahkemece, asıl dava ve talep hakkına sahip dava dışı Kooperatiften alınmış, açılan davaya muvafakat veya icazetleri olduğuna dair gerekli belgeyi sunması için davacı tarafa süre verilmesi ve bu usuli eksiklik tamamlandığı takdirde işin esasına girilmesi gerekirken, davacının aktif taraf sıfatının (husumet) varlığına ilişkin olan ve mahkemece re’sen göz önünde bulundurulması gereken bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde uyuşmazlığın esasına girilerek ve anılan poliçelere dayalı bir şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.